2024-11-0920221301-568010.5606/TGKDC.DERGISI.2022.214022-s2.0-85137636582https://hdl.handle.net/20.500.14288/2602Background: in this study, we aimed to investigate the prognostic effect of lymph node dissection in secondary lung tumor metastasectomies. Methods: between January 2001 and December 2015, a total of 201 patients (122 males, 79 females; mean age: of 41.4±19.2 years; range, 3 to 79 years) who had pulmonary metastasectomy due to colorectal carcinoma, renal cell carcinoma, and soft tissue - skeletal sarcomas were retrospectively analyzed. The clinicopathological features of the patients, overall survival, and complication rates according to the presence of lymph node dissection were evaluated. Results: the most common histopathological subtype was a sarcoma in 118 (58.7%) patients, followed by colorectal carcinoma in 63 (31.3%) patients, and renal cell carcinoma in 20 (10%) patients. A total of 88 (43.7%) patients underwent systematic lymph node dissection with pulmonary metastasectomy. The mean overall survival of patients with and without lymph node dissection were 49±5.9 (95% confidence interval 37.3-60.6) and 26±4.4 (95% confidence interval 17.2-34.7) months, respectively (p=0.003). The five-year survival rates in colorectal carcinoma, renal cell carcinoma, and sarcoma were 52%, 30%, and 23%, respectively (p=0.002). Locoregional recurrences occurred in 15 (35.7%) patients in the lymph node dissection group and in 23 (60.5%) patients in the non-lymph node dissection group (p=0.026). Lymph node dissection did not show a significant relationship regarding to postoperative complications (p=0.09). Conclusion: lymph node dissection following pulmonary metastasectomy may improve the overall survival and reduce locoregional recurrence, without any increase in morbidity and mortality. / Amaç: bu çalışmada sekonder akciğer tümör metastazektomilerinde lenf nodu diseksiyonunun prognoz üzerine etkisi araştırıldı. Ça­lış­ma pla­nı: Ocak 2001 - Aralık 2015 tarihleri arasında kolorektal karsinom, renal hücreli karsinom ve yumuşak doku-iskelet sarkomları nedeniyle pulmoner metastazektomi yapılan toplam 201 hasta (122 erkek, 79 kadın; ort. yaş: 41.4±19.2 yıl; dağılım 3-79 yıl) retrospektif olarak incelendi. Hastaların lenf nodu diseksiyonu varlığına göre klinikopatolojik özellikleri, genel sağkalım ve komplikasyon oranları değerlendirildi. Bulgular: en sık histopatolojik tanı 118 (%58.7) hastada sarkom, 63 (%31.3) hastada kolorektal karsinom ve 20 (%10) hastada renal hücreli karsinom idi. Toplam 88 (%43.7) hastaya pulmoner metastazektomi ile birlikte sistematik lenf nodu diseksiyonu uygulandı. Lenf nodu diseksiyonu yapılan ve yapılmayan hastalarda ortalama genel sağkalım sırasıyla 49±5.9 (%95 güven aralığı 37.3-60.6) ve 26±4.4 (%95 güven aralığı 17.2-34.7) ay idi (p=0.003). Beş yıllık sağkalım kolorektal karsinomlu hastalarda %52, renal hücreli karsinomlu hastalarda %30 ve sarkomlu hastalarda %23 idi (p=0.002). Lokorejyonel nüks, lenf nodu diseksiyonu uygulanan toplam 15 (%35.7) hastada ve lenf nodu diseksiyonu uygulanmayan grupta 23 (%60.5) hastada görüldü (p=0.026). Lenf nodu diseksiyonu ile ameliyat sonrası komplikasyon oranları arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı (p=0.09). So­nuç: pulmoner metastazektomiyi takiben yapılan lenf nodu diseksiyonu genel sağkalımı uzatmakla birlikte, morbidite ve mortaliteyi artırmadan lokorejyonel nüks oranını azaltabilir.pdfSurgeryThe prognostic effect of lymph node dissection in secondary lung tumor metastasectomiesSekonder akciğer metastazektomilerinde lenf nodu diseksiyonunun prognoza etkisiJournal Articlehttps://doi.org/10.5606/TGKDC.DERGISI.2022.21402793245900012Q4NOIR03997