Publications without Fulltext

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.14288/3

Browse

Search Results

Now showing 1 - 4 of 4
  • Placeholder
    Publication
    The effects of the restriction on statement of preference in college admission system
    (Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi / Ankara University Political of Science Faculty, 2010) Doğan, M. Kadir; Department of Economics; Yüret, Tolga; Faculty Member; Department of Economics; College of Administrative Sciences and Economics; 178904
    This paper analyzes the global diversification and stability of export sales by using Turkish data for The college admission system of Turkey is an example of twofold matching models. In this system, the candidates can choose up to twenty four programs when they declare their preferences over the programs. The matching formed under the restriction on statement of preference is not fair. The aim of this paper is to determine the scale of effect due to restriction on statement of preference by estimating the number of candidates who are justifiably envious in the unfair matching that formed under the restriction on statement of preferences. We used the data of college admission system of year 2005 in this paper. 22.6 percent of the candidates who had stated preferences, made choices for all. This ratio shows that the restriction on statement of preference is quite significant. We predicted the preferences that candidates declare when there is no restriction on stating preference by two different models, and placed them to the programs by the matching algorithm that we had developed. Results of those models show that presence of restriction on statement of preference causes to the placement of candidates to programs with an unfair matching, and unjustified envy on at least 2% of the candidates / Türkiye’deki üniversitelere öğrenci yerleştirme sistemi, iki taraflı eşleşme modellerinin bir örneğidir. Bu sistemde adaylar programlar hakkında tercihlerini bildirirken, en çok yirmi dört program seçebilmektedirler. Tercih kısıtlaması altında oluşan eşleşme adil olmamaktadır. Bu makalenin amacı, kısıtlama altında ortaya çıkan adil olmayan eşleşmede haklı kıskançlığa sahip olan aday sayısını tespit edip, tercih kısıtlamasının ne ölçüde etkili olduğunu belirlemektir. Makalede, 2005 yılı Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi verilerini kullandık. Tercih bildiriminde bulunan adayların yüzde 22.6’sı tercihlerinin tamamını doldurmuştur. Bu durum kısıtlamanın oldukça etkili olduğunu göstermektedir. Adayların tercih kısıtlaması olmaması durumunda yapacakları tercihleri kurduğumuz iki farklı model ile tahmin edip, geliştirdiğimiz eşleşme algoritmasıyla adayları programlara yerleştirdik. Bu modellerin sonuçları, tercih kısıtlamasının adayların programlara adil olmayan bir eşleşme ile yerleştirilmesine ve en azından yüzde ikilik bir kısmında haklı kıskançlığa neden olduğunu göstermektedir.
  • Placeholder
    Publication
    Education abroad and post-graduation location choices: an inquiry on Turkish Republic citizens studying in the United States of America
    (Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, 2020) Department of Economics; Demirci, Murat; Faculty Member; Department of Economics; College of Administrative Sciences and Economics; 272082
    This study analyzes education and post-graduation residency choices of students who go abroad from Turkey to pursue higher education. It has been found that most students have chosen to study in countries where the university system is advanced and the quality of academic publishing is better than Turkey. The analysis of students who have taken education in the United States as the most commonly preferred country has shown that the majority of students has attended in the master’s- and doctoral-level programs. In addition, it has been observed that Turkish citizens studying at the bachelor’s, master’s, and doctorate levels in the United States were more likely to study in technical fields, such as engineering and computing, compared to university students of the same level in Turkey. It has been also found that a nonnegligible ratio of Turkish students in the United States, such as 21 percent, has enrolled in universities that are considered among the best 100 universities in the world. Although the abundance of Turkish students studying abroad in prominent universities seems to be a richness for Turkey, whether this richness benefits the Turkish economy depends on the rate at which these students return to Turkey after their graduation. To understand the return rate, whether the initial residency choice was the United States or not has been analyzed for all Turkish graduates of American universities who started their studies in the 2005-2015 period. It has been found that most of these students, such as 70 percent of master’s and doctoral degree holders, have continued to stay initially in the United States. Lastly, the longterm residency choices of students who graduated from three American universities have been analyzed, and it has been found that the ratio of them who returned to Turkey 10 years after their graduation has stayed at a low level of 40 percent. / Öz: Makalemizde Türkiye’den yurt dışına üniversite eğitimi almak için giden öğrencilerin eğitim ve mezuniyet sonrası yerleşim tercihleri incelenmiştir. Türkiye’den yurt dışına çıkan uluslararası öğrencilerin ülke tercihlerini incelemek için UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) verisi kullanılmıştır. Öğrencilerin çoğunluğunun üniversite sistemleri gelişmiş ve akademik yayın kalitesi Türkiye’den daha iyi olan ülkeleri tercih ettiği saptanmıştır. En çok tercih edilen ülke olan Amerika Birleşik Devletleri’nde eğitim alan öğrenciler incelendiğinde ise çoğunluğun yüksek lisans ve doktora seviyesinde eğitim aldığı görülmüştür. Ayrıca, Amerikan üniversitelerinde eğitim alan lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin Türkiye’de benzer seviye eğitim alan üniversite öğrencilerine kıyasla daha yüksek bir oranının mühendislik ve bilişim gibi teknik alanlarda eğitim almayı tercih ettiği gözlemlenmiştir. Türkiye’den Amerikan üniversitelerine eğitim almaya giden öğrencilerin %21 gibi azımsanmayacak bir oranının dünyanın en iyi 100 üniversitesi arasında kabul edilen kurumlarda eğitim aldıkları bulunmuştur. Her ne kadar yurt dışındaki kaliteli kurumlarda eğitim alan Türkiye Cumhuriyeti (T.C.) vatandaşlarının fazlalığı bir zenginlik olarak düşünülse de bu zenginliğin Türkiye ekonomisi için katkıya dönüşmesi bu öğrencilerin Türkiye’ye geri dönme oranına bağlıdır. Geri dönme oranını anlamak için Amerikan üniversitelerinde 2005-2015 yılları arasında eğitim almaya başlayıp mezun olan bütün T.C. vatandaşlarının ilk yerleşim tercihinin Amerika Birleşik Devletleri olup olmadığı incelenmiştir. Öğrencilerin büyük çoğunluğunun, örneğin yüksek lisans ve doktora programı mezunlarının %70’i gibi, mezuniyetten sonra Amerika’da kalmaya devam ettiği görülmüştür. Son olarak, üç farklı Amerikan üniversitesinden mezun olan öğrencilerin daha uzun dönemli yerleşim tercihleri analiz edilmiş ve mezuniyetten 10 yıl sonra Türkiye’ye dönenlerin oranının %40 gibi düşük bir seviyede kaldığı gözlemlenmiştir.
  • Placeholder
    Publication
    Anlysis of attrition patterns in the Turkish household labor force survey
    (Orta Doğu Teknik Üniversitesi / Middl East Technical Univesity, 2009) Department of Economics; Tunalı, Fehmi İnsan; Faculty Member; Department of Economics; College of Administrative Sciences and Economics; 105635
    This article offers an econometric analysis of attrition patterns in the "New" Turkish Household Labor Force Survey which has been conducted since 2000. A key feature of the redesigned survey is the short panel component which is obtained from four visits to the same address over a period of 18 months. We exploit the information in 12 quarters of micro data collected over the period 2000-2002 and study household and individual level attrition within 3, 12 and 15 months of the initial interview. Attrition is a phenomenon which is attributed to demographic and economic factors, including conditions in the labor market. If attrition is systematically related to the labor force status of individuals, this could result in biases in labor market indicators. . Our empirical investigation indeed provides strong evidence that attrition takes this non-ignorable form. The survey protocol allows interviews with substitute households or individuals who arrive at the designated address after the initial round. This practice appears to reduce the distortive influence of attrition. / Bu makale 2000 yılından beri toplanmakta olan “Yeni” Hanehalkı İşgücü Anketindeki kayıpranma örüntülerinin ekonometrik analizini içermektedir. Yeniden kurgulanan anketin temel özelliği aynı adrese 18 aylık bir dönemde dört ziyaret içermesiyle oluşan kısa panel boyutudur. Çalışmada 2000-2002 arasında 12 çeyrekten derlenen mikro veriler kullanılarak, ilk görüşmeden sonraki 3, 12 ve 15 aylık dönemde hane ve birey düzeyinde kayıpranma incelenmektedir. Kayıpranma işgücü pazarında karşılaşılan durumlar da dahil olmak üzere, bir dizi demografik ve ekonomik faktöre bağlanan bir olgudur. Kayıpranmanın bireylerin işgücü durumuyla sistematik bir ilişkisi olması işgücü istatistiklerinde yanlılığına yol açabilir. Nitekim ampirik sorgulamamız göz ardı edilemez bir kayıpranmanın varlığına işaret etmektedir. Anket protokolu adrese ilk ziyaretten sonra gelen hanehalkı ve bireylerle görüşme yapılmasına izin vermektedir. Bulgularımız bu uygulamanın kayıpranmanın yol açtığı yanlılığı bir miktar giderdiğine ilişkin ipuçları içermektedir.
  • Placeholder
    Publication
    The strategic advantage of inequality averse preferences
    (Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 2012) Department of Economics; Yılmaz, Özgür; Faculty Member; Department of Economics; College of Administrative Sciences and Economics; 108638
    It is usually assumed that the sole purpose of agents is to maximize their own material payoff independently from what other agents receive, and that this yields a strategic advantage in terms of receiving a higher payoff compared to other types of players, if any. On the contrary, it is shown that in certain subclasses of games, players with negatively interdependent preferences have an unambiguous strategic advantage over the independent players (Koçkesen et al., 2000). We analyze a different type of interdependency in games; in particular, we analyze games where players with inequality averse preferences have a strategic advantage over the independent players. / Genel olarak, bireylerin iktisadi kararlar alırken, kendi çıkarlarının azami olmasını sağlamaktan başka bir hedeflerinin olmadığı, herhangi bir paylaşımdan aldıkları faydanın da diğer bireylerin elde ettiklerinden bağımsız olduğu ve bu motivasyonun stratejik bir avantaj sağladığı varsayılır. Fakat gösterilmiştir ki, bazı oyun kümelerinde, diğer bireylerin elde ettikleri ile negatif bir bağımlılık içeren tercihler stratejik bir avantaj sağlamaktadır (Koçkesen v.d., 2000). Bu çalışmada, başka türlü bir bağımlılık içeren tercihleri, eşitsizlik karşıtı tercihleri, stratejik avantaj açısından inceliyoruz.