Publications without Fulltext

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.14288/3

Browse

Search Results

Now showing 1 - 10 of 22
  • Placeholder
    Publication
    Reconsidering identity in the halaf world: a study of coarse wares in sixth millennium North Mesopotamia
    (Koc Univ Suna and inan Kirac Res Ctr Mediterranean Civilizations-akmed, 2017) N/A; Department of Archeology and History of Art; Özbal, Rana; Faculty Member; Department of Archeology and History of Art; College of Social Sciences and Humanities; 55583
    N/A
  • Placeholder
    Publication
    Küçükyalı'da Bizans mezar kontekstleri ve arkeolojisi: ilk değerlendirmeler
    (Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 2015) Department of Archeology and History of Art; Ricci, Alessandra; Faculty Member; Department of Archeology and History of Art; College of Social Sciences and Humanities; 41889
    N/A
  • Placeholder
    Publication
    From post-lgm to holocene evolution of environments in the Ereğli basın: first results from geological indicators
    (Niğde Ömer Halis Demir Üniversitesi, 2018) Kuzucuoğlu, Catherine; Demir, Müslüm; Gürel, Ali; Dumoulin, Jean Pascal; Department of Archeology and History of Art; Maner, Çiğdem; Faculty Member; Department of Archeology and History of Art; College of Social Sciences and Humanities; 104427
    During 2016-2018, three cores were retrieved from marshy areas in the Ereğli eastern at one locations positioned in the outer rim of the Upper Pleistocene alluvial fan of the Zanopa river (Konya Province). The first one (KAR) are from the Adabağ marsh which has developed in the shadow of a tombolo sand bar pertaining to the LGM Konya Paleolake system. This bar is dated to the LGM or Late Glacial. This one cores delivered complementary sequences representing two distinct part of the marsh today: (a) ADA is from a dry part of the marsh close to the sand bar; (b) BAG is from a still wet part of the marsh close to the border of the Zanopa alluvial fan. The third core (subject of this study: KAR) was taken from a peaty area expanding over the northern part of the alluvial fan, which is nowadays dry and on destruction. The communication aims at presenting initial results of geological analyses performed on these cores at Niğde Ömer Halisdemir University. These will contribute to reconstruct the climatic and environmental evolution in Ereğli area since 25 ka (LGM). Proxies presented in the communication are: (1) grain size distribution analyses, with statistic treatments of the results; (2) mineral (silt, clay) composition using XRD analyses; (3) sediment structure using thin sections; (4) geochemical content of the sediments. / Ereğli’nin doğusunda, Adabağ bataklığı ile Zanopa alüvyon yelpaze ve Adabağ Geç Pleistosen geçidi arasında yer alan KAR isimli profil 420 cm derinliğe erişen bir karot olup, 2016-2018 yılları yaz aylarında arasında örneklenmiştir. Bu karotlar yörede yapılan diğer iki yaşlandırılmayan seriler ile ilişkilendirilmiştir: Adabağ bataklığının doğu kısmında BAĞ yer alır ve KAR kesiti ise Zanopa alüvyon yelpazesinin kuzeyinde Kargacık köyüne yakın bir yerdir. KAR (bu çalışmanın konusu) kayıtları Konya ovasında Mezolitik ve Neolitik dönem insan yaşamının çevresi üzerine bilgiler vermektedir. Bu çevresel evrimin rekonstrüksiyonu sediman içeresinde bulunan tane boyu, karbonat, organik madde ve mineral bileşenlerine dayanmaktadır. Bu çalışma sonucu, elde edilen karotlar üzerinde jeolojik çalışmaları yardımıyla Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesinde tamamlanması amaçlanmıştır. Bu veriler son 25 bin yıldan beri son buzul maksimum (LGM) İç Anadolu’da meydana gelen iklim ve çevresel değişikliklerini ortaya çıkarmaya yarayacaktır. Kayıtlar sırasıyla: (1) tane boyu dağılımı analizi, istatiksel değerlendirme sonuçları ile (2) mineral içeriği (kil türleri, diğer mineraller) XRD analizleri sonucu; (3) ince kesit çalışmaları sonucu mikro yapının ortaya çıkarılması; (4) sedimanların jeokimyasal içerikleri şeklindedir.
  • Placeholder
    Publication
    A Middle and Late Bronze Age site in the Gediz Valley: Kaymakçı
    (Ege Yayınları, 2018) Ünlüsoy, Sinan; Department of Archeology and History of Art; Department of Archeology and History of Art; Roosevelt, Christopher Havemeyer; Roosevelt, Christina Marie Luke; Faculty Member; Faculty Member; Department of Archeology and History of Art; Koç University Research Center for Anatolian Civilizations (ANAMED) / Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED; College of Social Sciences and Humanities; College of Social Sciences and Humanities; 235115; 235112
    Kaymakçı is a fortified Middle and Late Bronze Age site situated in the middle Gediz Valley in the prov- ince of Manisa in western Anatolia. Kaymakçı consists of an 8.6 ha citadel, dispersed extramural settle- ment, and a cemetery, among other features. The site was first discovered in 2001 and then studied non- invasively from 2006 on by the Central Lydia Archaeological Survey (CLAS). It was the largest site of its period in the Gediz Valley and is recognized as a significant regional capital during the Late Bronze Age. Excavations at Kaymakçı promise gains in understanding for both the scientific knowledge of second- millennium BCE central western Anatolia and its links to the Aegean and Anatolian worlds. This article discusses the results of excavations conducted at Kaymakçı between 2014 and 2016 by the Kaymakçı Archaeological Project. The excavations are concentrated in three broad areas that show differences in topography as well as spatial and architectural layout: “The Southern Terrace,” “The Inner Citadel and Surrounding Slope,” and “The Northern Fortifications,” The focus of the article is the architectural remains exposed in these areas and what they say about the general layout of the Bronze Age settlement at Kaymakçı / Kaymakçı Manisa İl sınırları içerisinde Orta Gediz Vadisinde bulunan tahkimli bir Orta ve Geç TunçÇağı yerleşmesidir. Kaymakçı yaklaşık 8.6 hektarlık bir alanı kapsayan kale içi yerleşmesi, bunun dışındadağınık bir sur dışı yerleşmesi ve mezarlık alanından oluşmaktadır. Yerleşme ilk olarak 2001 yılında keş-fedilmiş ve 2006 yılından itibaren ise Merkezi Lidya Arkeolojik Yüzey Araştırmaları (CLAS) kapsamındaaraştırılmıştır. Döneminin Gediz vadisindeki en büyük yerleşmesi olan Kaymakçı önemli bir bölgeselbaşkent olarak yorumlanmaktadır. Kaymakçı’da yürütülen kazı çalışmaları MÖ 2. binyılda Batı Anadoluhakkında bilimsel bilgilerimizi arttırmasının yanı sıra bu bölgenin Ege ve Anadolu’nun diğer yöreleriile olan bağlantılarını açığa çıkarma potansiyeline sahiptir. Bu makalede 2014 ve 2016 yılları arasın-da Kaymakçı’da gerçekleştirilen kazı çalışmalarının sonuçları tartışılmaktadır. Kazılar hem topoğrafikhem de mimari ve yerleşim düzeni açısından farklılıklar gösteren üç ayrı alanda gerçekleştirilmiştir. Bualanlar “Güney Teras”, “İç Kale ve Çevresi” ve “Kuzey Savunma Sistemi” olarak adlandırılmaktadırlar.Makale genel anlamda bu alanlarda açığa çıkarılan mimari kalıntılar ve bunların Kaymakçı’daki TunçÇağı yerleşmesinin düzeni hakkında sunduğu ipuçlarına odaklanmaktadır.
  • Placeholder
    Publication
    The rock-cut tomb on the Duver peninsula: an early example from Pisidia and remarks on cultural interactions
    (Koc Univ Suna & Inan Kirac Res Ctr Mediterranean Civilizations-Akmed, 2012) N/A; N/A; Kahya, Tarkan; Researcher; The Suna & İnan Kıraç Research Center for Mediterranean Civilizations (AKMED) / Suna ve İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Merkezi (AKMED); N/A; N/A
    N/A
  • Placeholder
    Publication
    The Kıble Wall of the Kargı Hanı
    (Suna and inan Kirac Research institute Mediterranean Civilizations, 2007) N/A; Redford, Scott; Researcher; Koç University Research Center for Anatolian Civilizations (ANAMED) / Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED); N/A; N/A
    N/A
  • Placeholder
    Publication
    The encounter of a Hittite spring sanctuary with the public: The cultural landscape conservation project in Ivriz
    (Türkiye Bilimler Akademisi, 2019) Teksöz, Didem; Omacan, Sinan; Department of Archeology and History of Art; Maner, Çiğdem; Faculty Member; Department of Archeology and History of Art; College of Social Sciences and Humanities; 104427
    In the 2015 field season of the Konya Ereğli Survey Project (KEYAR), İvriz village located on the slopes of the Bolkar Mountains and its vicinity was systematically surveyed. During the investigations, serious threats to the tangible and intangible cultural heritage were recorded around the famous Neo-Hittite Ivriz Rock Relief in the village of Ivriz. For this reason, it has been decided to prepare the Ivriz Cultural Landscape Conservation Project of which the focal point would be the Ivriz Rock Relief and the cultural and natural elements in the immediate and distant surroundings. In this study, water basins of which the İvriz Spring is a part, settlements established around Ivriz Dam, Ivriz Stream and Deli Mahmutlu Creek, archaeological, cultural and industrial heritage elements and natural landscape are examined. As a result of the investigations, the priority was given to find solutions for the threats towards the archaeological and cultural heritage within the borders of ‘İvriz Rock Relief; I. Degree Archaeological Site’, which is the the focal point of the Ivriz Cultural Landscape Conservation Project. In 2016, İvriz I. Degree Archaeological Site Environmental Planning Project was initiated to preserve and exhibit the monuments in their natural and historical context and to take necessary security measures immediately. In this article, the archeological heritage of İvriz and the threats against it are analyzed. Furthermore the step-by-step implementation of the İvriz I. Degree Archaeological Site Environmental Planning Project and the main ideas behind it are discussed. / Konya Ereğli Yüzey Araştırması Projesi’nin (KEYAR) 2015 yılı arazi sezonunda, Bolkar Dağları’nın eteklerindekurulmuş olan İvriz köyü ve çevresi incelenmiştir. Yapılan çalışmalar esnasında İvriz köyünde bulunan ve Geç HititDönemine tarihlenen meşhur İvriz Kaya Kabartması14etrafında soyut ve somut kültürel mirasa yönelik ciddi tehditlerkayıt edilmiştir. Bu sebeple İvriz Kaya Kabartması odak alınmak üzere, yakın ve uzak çevresindeki kültürel ve doğalöğelerin, İvriz Kültürel Peyzaj Koruma Projesi kapsamında çalışılmasına karar verilmiştir. Bu çalışma kapsamındaİvriz su kaynağının bağlı bulunduğu su havzaları, İvriz Barajı, İvriz Çayı, Deli Mahmutlu Deresi çevresinde kurulmuşyerleşimler, arkeolojik, kültürel ve endüstriyel miras unsurları ve doğal peyzaj incelenmiştir. Yapılan incelemelersonucu, İvriz Kültürel Peyzaj Koruma Projesinin odağını oluşturan ‘İvriz Kaya Anıtı; I. Derece Arkeolojik SitAlanı’ sınırları içerisinde, arkeolojik ve kültürel mirasa zarar veren durumlara çözüm üretmek öncelik olarak kabuledilmiştir. Anıtların ve eserlerin yerinde kendi doğal ve tarihsel bağlamı içerisinde korunup sergilenmeleri ve gerekligüvenlik önlemlerinin ivedilikle alınması için 2016’da ‘İvriz I. Derece Arkeolojik Sit Alanı Çevre DüzenlemeProjesi’ çalışmaları başlatılmıştır. Bu makalede, İvriz’in arkeolojik ve kültürel mirası ve buna karşı oluşan tehditleranaliz edilmekte, İvriz I. Derece Arkeolojik Sit Alanı Çevre Düzenleme Projesi’nin adım adım nasıl gerçekleştiği vearkasındaki ana fikirler tartışılmaktadır.
  • Placeholder
    Publication
    Protogeometric, geometric and archaic periods
    (Mersin Üniversitesi, 2014) Department of Archeology and History of Art; Department of Archeology and History of Art; Aslan, Carolyn Chabot; Günata, Gülşah; Faculty Member; Faculty Member; Department of Archeology and History of Art; College of Social Sciences and Humanities; College of Social Sciences and Humanities; N/A; N/A
    New research at Troy has led to revisions in our understanding of the site in the Protogeometric, Geometric, and Archaic phases (1070/1040–500/480 B.C.). This article provides an overview of the key developments as well as presenting the new chronological framework for these phases. Three major chronological revisions are discussed in this article. First is the evidence for continued occupation in the Protogeometric and Geometric phases. Second, is the evidence for a destruction at the site in the middle of the 7th century and the changes that occur after this destruction. Third, is the division of the Archaic phase into sub-phases ending with a hiatus at the site in the early Classical period. The majority of archaeological remains can be associated with religious activity, and it is likely that the main significance of Troy during these phases was as a regional cult center. / Öz: Troya’da gerçekleştirilen yeni araştırmalar, yerleşimin Protogeometrik, Geometrik ve Arkaik dönemlerine (M.Ö. 1070/1040–500/480) ilişkin bilgilerimizde kimi düzeltmeler yapılması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Bu çalışma söz konusu dönemler için yeni bir kronolojik çerçeve sunarken, aynı zamanda kilit gelişmelere ilişkin genel bir bakış ortaya koymaktadır. Burada üç temel kronolojik düzeltme ele alınmaktadır. Bunlardan ilki, Protogeometrik ve Geometrik dönemlerde yerleşimin devam ettiğini gösteren kanıtlardır. İkincisi, M.Ö. 7. yüzyılın ortalarında yerleşimde gerçekleşen tahribata ilişkin kanıtlar ve bu tahribatın ardından ortaya çıkan değişikliklerdir. Üçüncüsü, erken Klasik dönemde yerleşimde bir kesintiyle sona eren Arkaik dönemin alt dönemlere ayrılmasıdır. Arkeolojik kalıntıların büyük çoğunluğu dinsel etkinlikle ilişkilendirilebilmektedir ve bu dönemlerde Troya’nın temel önemi, bölgesel bir kült merkezi olmasından kaynaklanmış olmalıdır.
  • Placeholder
    Publication
    Kent arkeolojisi, İstanbul: KüçükyalI ArkeoPark'ı
    (Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 2012) Department of Archeology and History of Art; Ricci, Alessandra; Faculty Member; Department of Archeology and History of Art; College of Social Sciences and Humanities; 41889
    N/A
  • Placeholder
    Publication
    Assessment of impressed/moulded ceramic wares excavated during the 2018-2019 seasons at the Iznik Tile Kilns Excavation and analysis results with a pXRF instrument on selected samples
    (İstanbul Üniversitesi Yayınevi, 2020) Arlı, Vesile Belgin Demirsar; Kaya, Şennur; Franci, Gülsu Şimşek; Researcher; Koç University Surface Science and Technology Center (KUYTAM) / Koç Üniversitesi Yüzey Teknolojileri Araştırmaları Merkezi (KUYTAM); N/A
    Iznik reached the peak of its ceramic and tile production between the 14th- and 17th- centuries. Recent findings at the Iznik Tile Kilns Excavation carried out in the BHD coded excavation area in Iznik District center revealed that ceramics had been produced there using an impressed/moulded technique , which was widely used in non-Anatolian Islamic ceramic art. These types of ceramics, which are thought to have been intensively produced after Iznik passed into Ottoman administration in 1331, were classified into two main groups in terms of their forms and decorations. Moreover, during the 2019 excavation season, characterization studies were carried out using a portable XRF (pXRF) instrument on seven selected samples in order to determine the body, slip and glaze composition. The results showed that the sample without a slip contained calcium-rich clay (high calcium and high alumina). The analyses of the molding materials confirmed earlier studies which had determined that the paste used (the third type of paste) had been calcareous or calcium-rich clay. Moreover, the sample with slip contains a greater amount of quartz (55.4 wt%) than the sample without slip (44.2 wt%). of interest is that the sherd which is covered with a turquoise glaze contains 24.6 wt% lead-oxide (PbO) and 6 wt% tin oxide (SnO2). This glaze composition may indicate that the artifact was produced in the earlier period of Iznik production, namely at the end of the 15th century. Another glazed mold from among the samples analysed does not contain any tin oxide and has a higher amount of PbO which indicates a later production date (17th- century). The pXRF measurement results suggest that the mold may have been produced in an earlier period, and then glazed later for decorative and/or technical purposes. / 14-17. yüzyıllar arasında çini ve seramik üretiminde zirve yapan İznik’te, Anadoludışı İslam seramik sanatında yaygın kullanılan baskı/kalıba baskı tekniğindeseramiklerin de üretildiği, İznik İlçe merkezinde BHD kodlu kazı alanındayürütülen İznik Çini Fırınları Kazısı’nda ele geçen bulgularla netleştirilmiştir.İznik’in Osmanlı idaresine geçtiği 1331 yılından sonra yoğun olarak üretildiğidüşünülen bu seramikler, form ve bezeme açısından iki temel grupta toplanmıştır.Diğer yandan 2019 kazı sezonunda, bu tip seramiklerin karakterizasyonlarınıntespiti amacıyla seçilen yedi örnek üzerinde pXRF (Taşınabilir X-ışınlarıflüoresansı) cihazı ile hamur, astar ve sır bileşimlerine dair ölçümler yapılmıştır.Yapılan ölçüm sonuçlarına göre astarı olmayan örnekte hamur bileşiminin kilve kalsiyumca zengin olduğu anlaşılmıştır. Kalıp malzemeleri üzerinde yapılananalizlerle, kireçli veya kireç katkılı kil içeren hamur karışımının (3. tip) kullanıldığıdoğrulanmıştır. Astarlı örnekte ise kuvars miktarı (% ağ. 55.4), astarsız örneğegöre (% ağ. 44.2) daha fazladır. Firuze sırlı örneğin sırında %24.6 kurşun oksit(PbO) ve %6 kalay oksit (SnO2) tespit edilmiştir. Bu ölçümden bu örneğin erkendönem üretimi (15. yüzyıl sonu) olabileceği düşünülmektedir. Diğer sırlı kalıpörneğinin ölçüm sonucu ise (yüksek kurşun oksit içeren kalaysız sır), kalıbınmuhtemelen geç dönem (17. yüzyıl) üretimi veya önceden sırsız olarak kullanılankalıp malzemesinin sonradan dekoratif veya işlevsel olarak sırlanmış olabileceğinidüşündürür.