Publications without Fulltext

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.14288/3

Browse

Search Results

Now showing 1 - 6 of 6
  • Placeholder
    Publication
    Child socialization goals of Turkish mothers: an investigation of education related within-culture variation
    (Türk Psikologlar Derneği, 2009) Çıtlak, Banu; Leyendecker, Birgit; Department of Psychology; N/A; Selçuk, Bilge; Gözkan, Ayfer Dost; Faculty Member; Master Student; Department of Psychology; College of Social Sciences and Humanities; Graduate School of Social Sciences and Humanities; 52913; 124621
    This study aimed to explore the long-term socialization goals of Turkish mothers from different educational backgrounds. The participants were low-educated (n = 20) and high-educated (n = 20) Turkish mothers whose ages ranged from 24 to 39 years. In-depth semi-structured interviews were conducted to measure long-term socialization goals of mothers. Results indicated that, as predicted, low-educated mothers emphasized the importance of relatedness and obedience more than high-educated mothers; and high-educated mothers stressed autonomy and self-enhancement as desirable characteristics more than low-educated mothers did. The two groups of mothers also reported some common goals such as valuing lovingness, decency, and self-control in their children. Overall, the fi ndings pointed to the relative salience of constructs such as autonomy and relatedness in the socialization goals of Turkish mothers with high and low education levels. The fi ndings provided support for Kağıtçıbaşı’s Family Change Model, shedding light on the variations in family structure across various socio-cultural-economic contexts. It also upholds Kohn’s theory which proposes that occupation infl uences socialization goals of parents. / Bu çalışma, Türk annelerin uzun süreli çocuk sosyalleştirme hedefl erini (çocuklarının ileride sahip olmalarını istedikleri özelliklere ilişkin hedefl erini) eğitim durumlarına göre karşılaştırmayı amaçlamaktadır. Bu amaçla, yüksek düzeyde eğitimli (en az on üç yıl örgün eğitim kurumlarına devam etmiş) yirmi anne ve düşük düzeyde eğitimli (en fazla altı yıl eğitim almış) yirmi anne ile Sosyalleştirme Hedefl eri Envanteri kullanılarak görüşmeler yapılmıştır. Annelerin sosyalleştirme hedefl eri, Kendini Geliştirme, Davranışlarını Kontrol Etme, Topluma Uyum, Sevecenlik ve Uygun Davranma sınıfl andırmalarına göre karşılaştırılmıştır. Yapılan analizler, yüksek eğitimli annelerin düşük eğitimli gruba göre kendini geliştirme ile ilişkili hedefl eri daha fazla, uygun davranış göstermeye ilişkin hedefl eri ise daha az vurguladıklarını göstermiştir. Bununla birlikte, iki anne grubu arasında davranışları kontrol, topluma uyum, ve sevecenlik sınıfl andırmalarına ilişkin hedefl erde istatistiksel açıdan anlamlı bir fark bulunmamıştır. Çalışmanın sonuçları, Kağıtçıbaşı’nın Aile Değişim Modeli ve Kohn’un ebeveynin mesleki konumu ile çocuk yetiştirme tutumlarını ilişkilendiren kuramı bağlamında tartışılmıştır.
  • Placeholder
    Publication
    Academic attributional style: a comparison between Turkey and United Kingdom
    (Nazmi Kozak, 2010) Tektaş, Öznur Özkan; Camgöz, Selin Metin; N/A; Orta, İrem Metin; Master Student; Graduate School of Social Sciences and Humanities; 16043
    This study aims to investigate Turkish and English university students’ academic attributional styles (AAS) and examine to what extent self-efficacy and gender predict AAS in each culture. Data were collected from 159 Turkish and 102 English students by survey. The results of ANCOVA revealed that British students have more pessimistic (internal, stable, global) attributions in explanations of negative events compared to Turkish students. Countrybased hierarchical regression results showed that women have more pessimistic AAS than men for Turkish sample, but gender did not make any significant contribution to the prediction of AAS for English sample. In both countries, self-efficacy failed to predict AAS. Some possible reasons for the results and suggestions for future studies are discussed. / Çalışmada, Türkiye ve İngiltere’deki üniversite öğrencilerinin akademik atıf tarzlarının (AAT) karşılaştırılması ile, ülke bazında öz yeterlilik ve cinsiyetin AAT’yi ne ölçüde yordadığının tespit edilmesi amaçlanmaktadır. Veriler 159 Türk ve 102 İngiliz öğrenciden anket yöntemi ile toplanmıştır. Öğrencilerin AAT’lerinin karşılaştırılması amacıyla uygulanan ANCOVA analizi, cinsiyet kontrol edildiğinde, İngilizlerin Türklere göre olumsuz olaylarda daha kötümser (içsel, sürekli ve genel) AAT’ye sahip olduklarını göstermektedir. İki ülke için uygulanan Hiyerarşik Regresyon analizinde, Türk kız öğrencilerin Türk erkek öğrencilere göre daha kötümser atıf tarzına sahip olduğu; İngiltere örneklemi için cinsiyetin anlamlı bir farklılığa neden olmadığı belirlenmiştir. Her iki ülkede de öz yeterliliğin AAT üzerinde anlamlı bir etkisine rastlanmamıştır. Araştırmanın bulguları ve bu bulgulara neden olabilecek kültürel etkiler son kısımda tartışılmıştır.
  • Placeholder
    Publication
    Effect of maternal education on Turkish mother' styles of reminiscing with their children
    (Türk Psikologlar Derneği, 2004) Department of Psychology; Department of Psychology; Küntay, Aylin C.; Ahtam, Banu; Faculty Member; Undergraduate Student; Department of Psychology; College of Social Sciences and Humanities; College of Social Sciences and Humanities; 178879; N/A
    This study investigates the relationship of maternal education to the style of mother-child conversations about past events. Previous research conducted in the US has identified two distinct styles of communication that mothers use to elicit talk about past events from their children (i.e., elaborative style and repetitive style), but the relationship of these patterns of talk to mothers’ education level has not been investigated. In this study, we recorded 22 mother-child pairs. of these, half included mothers of high educational background, and the other half had mothers of low educational background. Mothers’ child-directed utterances were coded in terms of their forms, contents, and relationships to the child’s responses. Results show that high-education mothers addressed more utterances per event to their children than low-education mothers. Also, child-directed speech of high-education mothers tended to be more elaborative and less repetitive than the speech of low-education mothers. One major contributor to this overall difference was that high-education mothers offered more elaborative statements than low-education mothers. The proportions of questioning behavior, on the other hand, were the same across the two groups of mothers. The pattern of differences found in the study could be explained by the longer exposure of high-education mothers to "classroom discourse" in addition to the potential facilitative effects of schooling on their communicative and narrative skills. / Öz: Bu çalışma, annelerin çocuklarıyla geçmişteki olaylar hakkında konuşma davranışlarıyla anne eğitim düzeyinin ilişkisini araştırmaktad›r. ABD’de yapılan araştırmalar, annelerin çocuklarıyla anıları hakkında konuşurken kullandığı ayrıntıcı (elaborative) ve tekrarcı (repetitive) olmak üzere iki ayrı konuşma biçimi belirlemiş, fakat bu stillerin annelerin eğitim düzeyleriyle ilişkisini incelememiştir. 11 yüksek ve 11 düşük eğitim düzeyli annenin, çocuklarına geçmiş olayları hatırlatmaya çalışırken geçen konuşmaları teybe kaydedilmiştir. Annelerin çocuklarına yönelik sözceleri (utterance), biçim, içerik ve çocuktan gelen yanıtla ilişkili olarak kodlanmıştır. Bulgularda, her iki gruptaki anneler de aynı sayıda olaydan bahsederken, yüksek eğitimli annelerin olay başına daha fazla sayıda sözce oluşturduğu görülmüştür. Ayrıca eğitim düzeyi yüksek annelerin, eğitim düzeyi düşük annelerle karşılaştırılınca, daha fazla ayrıntıcı ve daha az tekrarcı bir konuşma stili kullanma eğilimi gösterdikleri bulunmuştur. Bu farkın en önemli kaynağı kullanılan farklı soru oranları ve biçimleri değil, yüksek eğitimli anneler tarafından daha sıklıkla kullanılan olayların detaylarını betimleyen bildirim cümleleridir. Bulunan farklılıkların nedenleri olarak, annelerin eğitimlerinin uzunluğuyla ilişkili olarak geliştirdikleri "okul söylemiyle" tanıklıkkları ve bunun sonucunda edindikleri ayrıntıcı anlatı ve iletişim becerileri düşünülebilinir.
  • Placeholder
    Publication
    Status of palliative care course in undergraduate and postgraduate nursing programs: practice of Turkey
    (Galenos Publishing House, 2022) Kudubeş, Aslı Akdeniz; Özkan, Sevil; Semerci, Remziye; Faculty Member; School of Nursing; 216754
    Introduction: This study aims to analyze the curriculum of palliative care courses in undergraduate and postgraduate nursing programs in our country. Methods: The population of the research included 207 public and private universities in Turkey. “Bologno Information System” packages of universities, which had undergraduate (n=104) and/or postgraduate (n=59) nursing programs, were searched online within the scope of the research. As a result of searching, it was found that 36 undergraduate and 24 postgraduate nursing programs contained palliative care course in these universities. The courses were evaluated with the “Course Evaluation Form” and data were recorded. The data were analyzed in the SPSS program, and number and percentage distributions were used to evaluate both descriptive features and content of the courses. Results: The sample of the study consisted of a total of 60 universities (36 undergraduate and 24 postgraduate nursing programs) which had palliative care courses. It was determined that most of the courses in the nursing undergraduate programs (94.44%) were elective courses, and most of the courses in the postgraduate program (62.5%) were compulsory courses. It was determined that 36.11% of the courses in the undergraduate programs and all of the courses in the postgraduate programs were given in the first and second semesters. It was determined that 44.44% of the undergraduate programs were using mixed education methods, and 54.17% of postgraduate programs were using face-to-face education method. It was found that the courses in both undergraduate and graduate programs included symptom management, palliative care and communication, palliative care and family, palliative care and ethics, using complementary/alternative medicine, end-of-life care and mourning/bereavement process. Conclusion: When undergraduate and postgraduate nursing programs which had palliative care course in Turkey were evaluated, it was determined thar there were differences according to scope and content of course, European Credit Transfer and Accumulation System, semester of course, and also there was no standardization about education of palliative care nursing. / Giriş: Ülkemizde hemşirelik eğitimi veren lisans ve lisans üstü programlarda palyatif bakım dersinin müfredat olarak incelenmesidir. Yöntemler: Araştırmanın evrenini, Türkiye’de bulunan 207 kamu ve vakıf üniversitesi oluşturdu. Araştırma kapsamında hemşirelik lisans programı olan 104 üniversite ve lisansüstü programı olan 59 üniversitenin ‘‘Bologno Bilgi Sistemi’’ paketleri online olarak tarandı. Tarama sonucunda hemşirelik lisans programında palyatif bakıma yönelik dersleri olan 36 üniversite ve lisansüstü programında olan 24 üniversite belirlendi. Dersler “Ders Değerlendirme Formu” ile incelenerek veriler kayıt edildi. Veriler SPSS programında analiz edildi, derslerin tanımlayıcı özellikleri ile ders içeriklerinin değerlendirilmesinde sayı ve yüzde dağılımları kullanıldı. Bulgular: Araştırmanın örneklemini 36 hemşirelik lisans ve 24 hemşirelik lisansüstü programında palyatif bakım dersi olan toplam 60 üniversite oluşturdu. Hemşirelik lisans programındaki derslerin çoğunun (%94,44) seçmeli ders olduğu, lisansüstü programındaki derslerin çoğunun (%62,5) zorunlu ders olduğu belirlendi. Lisans programındaki derslerin %36,11’inin, lisansüstü programındaki derslerin tamamının birinci ve ikinci dönemde verildiği saptandı. Lisans programındaki derslerde kullanılan yöntemlerin %44,44’ünün karma yöntem olduğu, lisansüstünde ise %54,17’sinin yüz yüze anlatım yöntemini kullandığı belirlendi. Lisans ve lisansüstü programında yer alan derslerin içeriklerinde semptom yönetimi, palyatif bakım ve iletişim, palyatif bakım ve aile, palyatif bakım ve etik, tamamlayıcı/alternatif tıp kullanımı, yaşama sonu bakım ve yas süreci konularının olduğu belirlendi. Sonuç: Türkiye’de lisans ve lisansüstü hemşirelik eğitiminde yer alan palyatif bakıma yönelik dersler incelendiğinde ders kapsam ve içeriği, Avrupa Kredi Transferi ve Biriktirme Sistemi, dersin verildiği dönem gibi özelliklerin farklı olması sebebiyle, palyatif bakım hemşireliğinin öğretimi konusunda bir standardizasyonun olmadığı görülmektedir.
  • Placeholder
    Publication
    Recognizing and misrecognizing: inclusive education, schools, and ethnicity
    (Sosyoloji Derneği, 2022) Department of Sociology; Çelik, Çetin; Faculty Member; Department of Sociology; College of Social Sciences and Humanities; 105104
    Studies on educational inequalities have long emphasized the relationship between academic achievement, family resources, and cultural values. Complementary to this literature, this study focuses on the role of schools in the educational processes with attention to the concept of institutional habitus. It examines two schools in Bremen and Istanbul that apply different educational programs to students from diverse ethnic profiles and how they shape educational processes. Bremen's school program recognizes students' cultural identities and aims at academic development, increasing the smooth transition between home and school. The school's program in Istanbul does not admit students' cultural identities, enlarging the distance between home and school exclusively. These findings suggest that the different institutional habitus of these schools are strongly associated with their positions in the broader educational field. Keywords: Institutional habitus, Turkish education system, German education system, inclusive education, exclusion. / Eğitim eşitsizlikleri literatürü, akademik başarıyla aile kaynaklarının ve kültürel değerlerin ilişkisini uzun süredir vurgulamaktadır. Okulun, bu ilişkiye etkisine dair literatür ise son on yıllarda hızlı bir gelişme göstermektedir. Bu çalışma okulların yapı ve işleyişinin eğitim süreçlerine etkilerine kurumsal habitus kavramıyla odaklanmaktadır. Çalışma Bremen ve İstanbul’da bulunan ve çoğunluk toplumundan farklı etnik ve dilsel özellikteki öğrencilerine farklı eğitim programları uygulayan iki okulun eğitim süreçlerini nasıl şekillendirdiğini nitel verilerle incelemektedir. Elde edilen bulgular Bremen’deki okulun öğrencilerin kültürel kimliklerini tanıyarak ve akademik gelişmeyi hedefleyerek ev ile okul arasındaki geçişliliği kolaylaştırdığını, İstanbul’daki okulun ise öğrencilerin kültürel kimliklerini tanımayarak ev ile okul arasındaki mesafeyi dışlayıcı şekilde açtığını ortaya koymaktadır. Anahtar Sözcükler: Kurumsal habitus, Türk eğitim sistemi, Alman eğitim sistemi, kapsayıcı eğitim, dışlama.
  • Placeholder
    Publication
    Assessment of nursing students' attitudes and awareness towards professional research and development
    (AVES, 2020) Dinçer, Selin; Eker, Özlem; Deniz, Yıldız; Yazıcı, Özlem; N/A; Karaçay, Pelin; Faculty Member; VPRD-SANERC; N/A; 179331
    Objective: To assess nursing students' attitudes and awareness towards research and development and determine the affecting factors. Material and Methods: This study had a descriptive and correlational design. In total, 182 nursing students studying in two foundation universities in Istanbul participated in the study. Data were collected using the sociodemographic characteristics form and the nursing students' attitudes and awareness towards research and development scale. Results: The mean age of the nursing students was 20.91±1.93 years, 80.2% were women, 30.2% were first-year students, and 64.3% were Anatolian high school graduates. A total of 60.4% of the students stated that they did not take any course on research, 79.7% stated that they did not have any research experience, 72.5% stated that they did not follow scientific publications, 46.2% stated that they did not read scientific journals, and 63.7% stated that they did not receive training on how to access evidence-based information. The mean score of the students on the scale was 128±16.0. A significant statistical difference found between the students' total score on the scale and their sex, research experience, frequency of following scientific publications and reading scientific journals, and thinking of the educated to access evidence-based information (p<0.05). Conclusion: It was determined that nursing students were aware of research and development and had positive attitudes. Nursing students should be given training on how to access scientific knowledge in their undergraduate education, be asked to use evidence-based information in their assignments and be encouraged to participate in the nursing faculty research projects.