Publications with Fulltext

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.14288/6

Browse

Search Results

Now showing 1 - 5 of 5
  • Thumbnail Image
    PublicationOpen Access
    Women’s entrepreneurship in Turkey: recent patterns and practices
    (2021) Department of Sociology; Mert, Aslı Ermiş; Faculty Member; Department of Sociology; College of Social Sciences and Humanities; 292273
    This article sets out to understand the recent patterns and practices of women’s entrepreneurship in Turkey, and by investigating its demographics using quantitative methods, critically discussing microcredit as a policy tool, evaluating the reinforcement provided by civil society and public institutions specifically based on the action plans of the Small and Medium Enterprises Development Organization (KOSGEB), the aim is to examine whether existing entrepreneurship opportunities and support mechanisms enhance women’s skills and potential based on Nussbaum’s (1999; 2000) combined capabilities approach and human powers concept. This article finds that there is no particularly restricted demographics of women’s entrepreneurship in Turkey, specifically referring to marital status and educational level. In terms of microcredit as a common practice, discussions underline that it does not seem to contribute to women’s human powers to a large extent in terms of strengthening their position in the job market and society. Finally, it is seen that there are various sources of support towards women in entrepreneurship in Turkey offered largely by NGOs as well as public institutions, yet at the level of action plans the main target is mostly increasing the number of entrepreneur women, who are considered as a part of special target groups rather than being regarded as a separate focus. Based on Nussbaum’s combined capabilities approach (1999), this article underlines that public institutions and social policies as primary external capabilities need to continue supporting women’s internal capabilities (via training, networking activities etc.) in entrepreneurship, yet also concurrently focus on the expansion of the scope and fields of women-owned businesses to enable the execution of their human powers. / Bu makale, Türkiye’de kadınların güncel girişimcilik örüntülerini ve konuya ilişkin pratikleri irdelemeyi amaçlamaktadır. Öncelikle, kadınların girişimciliğinin demografik yapısı nicel yöntemlerle incelenmiştir. Ardından, mikrokredi bir politika aracı olarak tartışılmış ve bu konudaki sivil toplum ve sosyal politika destekleri özellikle Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) aksiyon planları bağlamında değerlendirilmiştir. Makalede, girişimcilik imkanları ve desteklerinin Nussbaum’un (1999; 2000) birleşik yapabilirlikler yaklaşımı ve insan güçleri kavramı çerçevesinde kadınların bu alandaki yetenek ve potansiyellerini geliştirme kapasitesi ele alınmıştır. Sonuçlar Türkiye’de kadınların girişimcilik örüntülerinde özellikle medeni durum ve eğitim seviyesi açısından çok kısıtlı bir demografik yapıya işaret etmemiştir. Yaygın bir uygulama olan mikrokredinin ise kadınların insan güçlerine istihdam ve toplumdaki statülerini geliştirme bağlamında yüksek düzeyde bir katkı sağlamadığı tespit edilmiştir. Son olarak, sivil toplum alanında kadınların girişimciliğine ilişkin çeşitli destek mekanizmaları olduğu görülmüştür. Kamusal aksiyon planları çerçevesinde de girişimci kadınlara yönelik adımlar mevcut olmakla birlikte çoğunlukla bu alanda çalışan kadınların sayısını artırmanın hedeflendiği ve spesifik olarak kadınlara odaklanan politikaların eksikliği dikkat çekmiş, girişimci kadınların özel hedef grupları arasında değerlendirildikleri gözlemlenmiştir. Bu çalışma, Nussbaum’un (1999) birleşik yapabilirlikler yaklaşımına dayanarak, en önemli dışsal yapabilirlik öğelerinden olan kamu kuruluşu destekleri ve sosyal politikalar bazında girişimci kadınların içsel yapabilirliklerini (eğitim imkanları, ağ oluşturma aktiviteleri vb. aracılığıyla) pekiştirme süreçlerinin devamı ile birlikte kadınlara ait girişimlerin kapsam ve alanlarının genişlemesine ilişkin çalışmalara odaklanılmasının öneminin altını çizmiştir.
  • Thumbnail Image
    PublicationOpen Access
    Recognizing and misrecognizing: inclusive education, schools, and ethnicity
    (Sosyoloji Derneği, 2022) Department of Sociology; Çelik, Çetin; Faculty Member; Department of Sociology; College of Social Sciences and Humanities; 105104
    Studies on educational inequalities have long emphasized the relationship between academic achievement, family resources, and cultural values. Complementary to this literature, this study focuses on the role of schools in the educational processes with attention to the concept of institutional habitus. It examines two schools in Bremen and Istanbul that apply different educational programs to students from diverse ethnic profiles and how they shape educational processes. Bremen's school program recognizes students' cultural identities and aims at academic development, increasing the smooth transition between home and school. The school's program in Istanbul does not admit students' cultural identities, enlarging the distance between home and school exclusively. These findings suggest that the different institutional habitus of these schools are strongly associated with their positions in the broader educational field. / Eğitim eşitsizlikleri literatürü, akademik başarıyla aile kaynaklarının ve kültürel değerlerin ilişkisini uzun süredir vurgulamaktadır. Okulun, bu ilişkiye etkisine dair literatür ise son on yıllarda hızlı bir gelişme göstermektedir. Bu çalışma okulların yapı ve işleyişinin eğitim süreçlerine etkilerine kurumsal habitus kavramıyla odaklanmaktadır. Çalışma Bremen ve İstanbul’da bulunan ve çoğunluk toplumundan farklı etnik ve dilsel özellikteki öğrencilerine farklı eğitim programları uygulayan iki okulun eğitim süreçlerini nasıl şekillendirdiğini nitel verilerle incelemektedir. Elde edilen bulgular Bremen’deki okulun öğrencilerin kültürel kimliklerini tanıyarak ve akademik gelişmeyi hedefleyerek ev ile okul arasındaki geçişliliği kolaylaştırdığını, İstanbul’daki okulun ise öğrencilerin kültürel kimliklerini tanımayarak ev ile okul arasındaki mesafeyi dışlayıcı şekilde açtığını ortaya koymaktadır.
  • Thumbnail Image
    PublicationOpen Access
    The perceptions of ethnic boundaries among Kurdish youth and their destigmatization strategies
    (Sosyoloji Derneği, 2021) Turgut, Serkan; Department of Sociology; Çelik, Çetin; Faculty Member; Department of Sociology; College of Social Sciences and Humanities; 105104
    This study investigates the perceptions of ethnic boundaries and stigma among Kurdish youth, and how they deal with them in an urban context in the western part of Turkey, where they are a minority. It focuses on the daily interactions of Kurdish youth and considers the historical context that shapes those interactions. The research draws on twenty-nine in-depth interviews conducted with Kurdish youth in İzmir between 2017 and 2019. Our findings show that Kurdish youth experience firm ethnic boundaries in their daily lives in both educational and urban contexts. They also reveal that the destigmatization strategies of the respondents are strongly associated with their ethnic indicators and the available historical repertoire. Participants generally used confrontation, strategic silence, assumption of individual responsibility, or avoidance as their main destigmatization strategies. / Bu çalışma Kürt gençlerinin etnik kimlikleriyle ilişkili olarak algıladıkları, deneyimledikleri onur kırıcı ve ayrımcı davranışlara ve bunlarla başa çıkma stratejilerine odaklanmaktadır. Çalışmanın temel amacı Kürt gençlerinin azınlıkta oldukları batı illerinde ve özellikle okul ortamında etnik aidiyetleri kapsamında algıladıkları damga ve ayrımcılık anlatılarını ve bunlarla başa çıkma stratejilerini analiz etmektir. Bu çalışma sıradan bireylerin gündelik yaşam deneyimlerine odaklansa bile bu anlatıların ulusal bağlamın etkisiyle şekillendiğini kabul etmekte ve etnik sınırların oluşmasına etki eden tarihsel süreçleri de dikkate almaktadır. Çalışmanın verileri 2017-19 yılları arasında İzmir ilinin Bayraklı ve Menemen ilçelerinde yaşayan 29 Kürt öğrenciyle yapılan yarı yapılandırılmış görüşmeye dayanmaktadır. Alan verileri damga algısı ve buna verilen tepkilerin kişilerin etnik göstergelere sahiplik durumuyla doğrudan bağlantılı olduğunu, etnik sınırların giderek güçlendiğini ve Kürt gençlerinin gündelik yaşamlarında sıklıkla etnik kimlikleriyle bağlantılı sorunlar yaşadıklarını göstermektedir. Görüşmecilerin en sık başvurduğu başa çıkma stratejileri karşı çıkma, bilinçli tepkisizlik, bireysel sorumluluğu üstlenme ve kaçınma stratejisi olarak karşımıza çıkmaktadır.
  • Thumbnail Image
    PublicationOpen Access
    Sekülerleşme ve devlet: “Mardin tezi”, edebiyat alanları ve toplumsal sermaye
    (İstanbul Üniversitesi Yayınevi, 2018) Department of Sociology; Büyükokutan, Barış; Faculty Member; Department of Sociology; College of Social Sciences and Humanities; 126139
    This Journal article concerns the thesis that state intervention into secularization processes in Turkey vitiates those processes by making them more elitist. By demonstrating that a state action that had nothing to do with secularization pushed the secularization processes of two similar fields of cultural production (poetry and the novel) in opposite directions by changing their composition of human capital in the 19405, it questions a key assumption of the aforementioned thesis-i.e. that it is possible for the state not to intervene in secularization. It thus calls for a secularization theory in which the state ceases to be the key independent variable-a theory that takes the perspective of civil society and of social capital instead. / Türkiye’de sekülerleşme süreçlerine devletin müdahil olmasının o süreçleri seçkinci bir yola sokarak kalıcılaşmalarını önlediği tezi sıklıkla dile getirilir. 1940’lardaki bir devlet ediminin iki kültürel üretim alanını (şiir ve roman) nasıl etkilediğini ele alan bu makale, sekülerleşmeyle ilişkisi olmayan bu edimin birbirine çok benzeyen bu iki alanın insan sermayesini farklı şekillerde değiştirerek sekülerleşme süreçlerini farklı yönlere soktuğunu ortaya koymaktadır. Dolayısıyla, anılan tezin temel bir dayanağı olan devletin sekülerleşme süreçlerinden elini çekmesinin mümkün olduğu varsayımını tartışmaya açmakta ve devletin “karar değişkeni” olmaktan çıktığı, sivil toplum ve toplumsal sermaye perspektifli bir sekülerleşme kuramının öneminin altını çizmektedir.
  • Thumbnail Image
    PublicationOpen Access
    A practitioner’s guide to handling irregularities resulting from the 2014 revisions of the Turkish Household Labor Force Survey
    (Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 2021) Poyraz, Meltem; Department of Economics; Demirci, Murat; Faculty Member; Department of Economics; College of Administrative Sciences and Economics; 272082
    We document the implications of the 2014 revisions to the Turkish Household Labor Force Survey and offer guidance on how to handle the irregularities in population and unemployment statistics that resulted from two particular revisions. First, new population projections were adopted to assign survey weights. Second, a narrower definition of unemployment was adopted. We propose methods to adjust the survey weights for the pre-2014 period in order to discern changes in population statistics by age groups and regions without interruption over time and to calculate the unemployment rates according to both broader and narrower definitions since 2004. / Bu çalışmada TÜİK Hanehalkı İşgücü Anketi’ninde 2014 yılında yapılan düzenlemelerden kaynaklanan bazı sonuçları bulguluyor, nüfus ve işsizlik istatistiklerinde yapılan revizyonların özellikle ikisinden kaynaklanan sorunların nasıl ele alınması gerektiği hakkında yol gösteriyoruz. İlk revizyon, anket ağırlıklarının dayandırıldığı yeni nüfus projeksiyonlarının kabul edilmesidir. İkincisi ise, dar tanımlı bir işsizlik tanımına geçilmesidir. Bu çalışmada 2014 öncesindeki anket ağırlıklarını nüfus istatistiklerinde yaş bazında ve bölgesel olarak kopma olmayacak şekilde yeniden ayarlamak ve işsizlik oranlarını geniş ve dar tanımlı olarak 2004 yılından itibaren hesaplamak için yöntemler öneriyoruz.