Research Outputs

Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.14288/2

Browse

Search Results

Now showing 1 - 6 of 6
  • Placeholder
    Publication
    Anyone who likes cats or dogs is a fool: Deleuze and Guattari's unlovely animals
    (Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 2020) N/A; Department of Media and Visual Arts; Koyuncuoğlu, Emre; Teaching Faculty; Department of Media and Visual Arts; College of Social Sciences and Humanities; N/A
    Deleuze and Guattari attract much attention in the animal studies scholarship because oftheir rethinking of ontology in non-anthropocentric terms and their concept of becoming animal in particular. Focusing on Deleuze and Guattari's assertion in A ThousandPlateaus that “anyone who likes cats or dogs is a fool”, this article tries to show thatbecoming-animal is more a way out from an identitarian ontology that revolves aroundmolar formations than a moral call for treating non-human animals as human beings orwith pity. The originality of Deleuze and Guattari for animal studies lies in the fact thatthey point to a new form of responsibility in relation to becoming. This new form ofresponsibility nds its clearest formulation in the concept of becoming-rat, which Deleuzeand Guattari develop in reference to Hofmannsthal. / Deleuze ve Guattari, merkezinde insanın olmadığı ontolojileri ve bilhassa hayvan-oluş kavramları nedeniyle hayvan çalışmaları literatüründe ilgi çekmektedir. Bu makale, Deleuze ve Guattari'nin Bin Yayla'daki “kedi köpek seven herkes ahmaktır” beyanına odaklanarak hayvan-oluş kavramının insan dışı hayvanlara insanlarmış gibi ya da merhametle davranmak gerektiği yönünde ahlâki bir çağrı yapmaktan ziyade, molar oluşumları başlangıç noktası olarak kabul eden özdeşlik temelli bir ontolojiden çıkış yolu teşkil ettiğini vurgulamaktadır. Deleuze ve Guattri'nin hayvan çalışmaları açısından özgünlüğü, oluşla ilişkili yeni bir sorumluluk türü ileri sürmelerinde yatar. Bu sorumluluk türü Hofmannsthal'a referansla ürettikleri sıçan-oluş kavramında en net formülasyonlarından birini bulur.
  • Placeholder
    Publication
    Bakım, onarım ve yükseltmeyi destekleyen ve kullanıcı katılımını güçlendiren sürdürülebilirlik için tasarım yaklaşımları
    (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, 2020) Doğan, Çağla; Department of Media and Visual Arts; Bakırlıoğlu, Yekta; Researcher; Department of Media and Visual Arts; College of Social Sciences and Humanities; 164439
    Sustainable products and systems support the active participation of users in the stages of maintenance, repair and upgrading, and strengthens the user-product emotional bond. The prominent design approaches in this context include repair and adaptation practices in mass-produced products, integrated scales of design and production for sustainability, emotional durability and product-oriented personalisation, and system-oriented personalisation and open design. These approaches empower user engagement at different degrees and at various stages of the design process and enable local knowledge and skills. This article provides an assessment of the changing roles of designers, users and manufacturers within the context of sustainable design, and it presents potential design solution areas related to a system proposal that can be developed in line with these approaches. / Sürdürülebilir ürün ve sistemler, bakım, onarım ve yükseltme aşamalarında kullanıcıların etkin katılımını destekleyerek, kullanıcı-ürün bağını güçlü kılar. Bu bağlamda öne çıkan tasarım yaklaşımları arasında, seri üretilmiş ürünlerde onarım ve uyarlama pratikleri, sürdürülebilirlik için seri üretim ile yerel üretimi bütünleyen yaklaşım, duygusal devamlılık ve ürün odaklı kişiselleştirme ile sistem odaklı kişiselleştirme ve açık tasarım yer alır. Bu yaklaşımlar, farklı derecelerde ve tasarım sürecinin çeşitli aşamalarında kullanıcı katılımını ve yerel bilgi ve becerileri destekler. Bu makale, sürdürülebilirlik için tasarım alanında, tasarımcı, kullanıcı ve üreticilerin değişen rolleri üzerine bir değerlendirme yaparak, bu yaklaşımlar doğrultusunda geliştirilebilecek bir sistem önerisiyle ilgili tasarım çözüm alanlarını sunar
  • Placeholder
    Publication
    Labor behind the drama: rating system, working conditions and unionization in Turkish soap opera industry
    (Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi, 2016) Department of Media and Visual Arts; Bulut, Ergin; Faculty Member; Department of Media and Visual Arts; College of Social Sciences and Humanities; 219279
    Through the concept and the experience of precarity, this article investigates the impact of rating system on the working conditions within Turkey's soap opera industry. Drawing on the findings from a fieldwork involving 26 participants, the article argues that precarity in this sector differs from that defined within contemporary studies on precarious media labor. Rather than a purely economic phenomenon, it is crucial to grasp soap opera precarity with its bodily, physical and legal dimensions. Additionally, the article suggests that workers in this sector are neither victims of their passion for the job, which leads to self-exploitation, nor do they fall prey to precarity. On the contrary, they resist precarious labor conditions. Campaigns targeting precarity and adverse working conditions in the industry are examined in this study. Ultimately, it is observed that organization attempts in this sector unfold differently than horizontal organizations resisting precarity. Unionization within this sector aims to convince the state to recognize performers, actors, provide professional definitions, and prevent workplace accidents, which at times do lead to deaths./ Öz: Bu makale, Türkiye'deki reyting sisteminin dizi sektöründeki çalışma koşullarına etkisini ve sendikalaşma faaliyetlerini, güvencesizlik kavramı ve deneyimiyle ilişkili olarak tartışmaktadır. 2014 Aralık'tan bu yana yirmi altı katılımcıyla yürütülen saha çalışmasına dayanan araştırma bulgularının ele alındığı makalede, sektördeki güvencesizliğin, eleştirel medya çalışmaları literatürü ve spesifik olarak da medya emeğine dair araştırmalarda ele alındığından farklı görünüm arz ettiği iddia edilmektedir. Dizi sektöründe güvencesizlik, sadece ekonomik ilişkiler ve istihdam boyutuyla ele alınmayacak kadar karmaşıktır. Bu sektörde güvencesizliğin, çalışanlar üzerindeki bedensel, fiziksel ve yasal boyutuyla kavranması şarttır. Buna ek olarak, dizi çalışanlarının güvencesizliğin, işlerine duydukları tutkunun ve bunun yol açtığı öz sömürünün esiri olmadığı ve direnme pratikleri geliştirdiği iddia edilmektedir. Dolayısıyla sektördeki olumsuz çalışma koşullarına ve güvencesizliğe karşı atılan adımlar ve geliştirilen kampanyalar, sendikalaşma faaliyetlerinden hareketle incelenmektedir. Sonuç olarak sektördeki örgütlenme faaliyetlerinin, güvencesizlik temelli yatay örgütlenme biçimlerinden farklı evrildiği, önceliğin devlet tarafından işçi olarak tanımlanmaya, meslek tanımlarının yapılmasına ve iş kazalarının önlenmesine verildiği görülmektedir
  • Placeholder
    Publication
    Re-reading design: cultural analogies for inspiration in interaction design
    (Deniz Yengin, 2018) N/A; Department of Media and Visual Arts; Güzererler, Ahmet; Özcan, Oğuzhan; Researcher; Faculty Member; Department of Media and Visual Arts; KU Arçelik Research Center for Creative Industries (KUAR) / KU Arçelik Yaratıcı Endüstriler Uygulama ve Araştırma Merkezi (KUAR); N/A; College of Social Sciences and Humanities; N/A; 12532
    Designers systematically seek inspiration from various sources from different domains and expand their repertoire of paradigms to foster their designs. However, designers usually do not explore the full potential of their inspiration sources by establishing surface level and close domain analogies regardless of their experience. We think that the process of finding deep and distant domain analogies could be made more understandable for novice designers and less time consuming for professionals with an inspiration/ideation practice for innovation. We discovered that decontextualizing the inspiration source and deconstructing its perceived meaning into fragments lead designers to explore new connections with inspiration source and discover new inspirational points. Here, in this paper, we re-introduce our re-reading in design practice from our previous studies and examine whether it can be a complimentary inspiration/ideation practice for designers to deconstruct conventional paradigms and create deep and distant domain analogies more comfortably. / Öz: Tasarımcılar ilham bulmak için sistematik bir şekilde çeşitli alanlardan kaynaklar kullanmakta ve paradigma dağarcıklarını genişletmektedirler. Fakat tasarımcılar genelde bu süreçte ilham kaynaklarıyla yüzey düzeyi ve yakın alan analojileri kurmadıkları için fikirlerinin tam potansiyelini keşfedememektedirler. İlham kaynağını bağlamından bağımsız değerlendirerek ve anlamını yeniden inşaa ederek tasarımcıların esinleninen ile yeni bağlantılar ve yeni ilham noktaları keşfettiğini gördük. İnovasyon için ilham / düşünce uygulaması yapılırken, bu derin ve uzak alan analojileri bulma sürecinin yeni tasarımcılar için daha anlaşılır, profesyoneller için ise daha az zaman gerektiren bir hale getirilebileceğini düşünüyoruz. Bu yazıda, daha önceki çalışmalarımızdan olan tasarım pratiğinde yeniden okuma’yı baştan tanıtıyor ve bunun ilham / düşünce uygulamasında tasarımcılara geleneksel paradigmaları bozmak, derin ve uzak alan analojileri daha rahat bir şekilde kurmalarındaki etkisini inceliyoruz.
  • Placeholder
    Publication
    The role of news in Alevi television channels: approaches to addressing both general and Alevi audiences
    (N/A, 2024) Department of Media and Visual Arts; Ünal, Nazlı Özkan; Department of Media and Visual Arts; College of Social Sciences and Humanities
    This article examines the function of news media on Alevi television channels. The increased visibility of faith-based identity movements in the public sphere during the 1990s led to the study of these communities in media research. This study contributes to these discussions by focusing on news media, an area not yet extensively examined concerning faith communities. The research is based on an 18-month field study involving participant observation and in-depth interviews, focusing on the news production processes of Cem TV, Yol TV, and TV 10, during 2014 and 2015. The study argues that news media serves a dual function for faith communities like the Alevis, enabling them to address both a general audience and their own community simultaneously. Alevi broadcasters create news bulletins that appeal to a general audience while also including news relevant to Alevis. They achieve this in two ways. The first is by utilizing television technology to include an “Alevi news” segment at the beginning of the news, covering developments particularly relevant to Alevis. The second way is by maintaining a more “neutral” language in the news bulletins while expressing opinions on developments concerning Alevis in news and discussion programs. / Bu makale, Alevi televizyon kanallarında haber medyasının ne gibi bir işlevsellik kazandığını incelemektedir. 1990’larda artan inanç temelli kimlik hareketlerinin kamu alanında görünürlük kazanması, medya çalışmalarında bu toplulukların incelenmesine yol açmıştır. Bu çalışma, inanç toplulukları açısından henüz yeterince incelenmemiş bir alan olan haber medyasına odaklanarak bu tartışmalara katkıda bulunmaktadır. Araştırma, 2014-2015 yılları arasında yayın yapan Cem TV, Yol TV ve TV 10 kanallarının haber üretim süreçlerine odaklanan, 18 ay süren ve katılımcı gözlem ile derinlemesine mülakatlar içeren bir saha araştırmasına dayanmaktadır. Çalışma, haber medyasının Aleviler gibi inanç topluluklarının hem genel izleyiciye hem de kendi kitlesine aynı anda hitap etmesini sağlayan bir işlevselliği olduğunu savunur. Alevi yayıncılar haber bültenlerini hem Alevi olmayan genel bir kitleye hitap edecek hem de Alevileri içerecek bir haber diliyle oluşturmaktadır. Haberciler bunu, iki şekilde başarır. Televizyon teknolojisinin imkanlarını kullanarak haberin başına Alevileri özellikle ilgilendiren gelişmeleri kapsayan bir “Alevi haberleri” segmenti yerleştirmek bu yollardan ilkidir. İkincisi ise haber bülteninin dilini daha “tarafsız” olacak şekilde oluştururken, Alevileri ilgilendiren gelişmelerle ilgili görüş belirten yorumları haber ve tartışma programlarında dile getirmektir
  • Placeholder
    Publication
    Yapay zeka ve doğrulama
    (Reflektif Sosyal Bilimler Dergisi, 2024) Department of Media and Visual Arts; Çamurdan, Suncem Koçer; Department of Media and Visual Arts; College of Social Sciences and Humanities