Research Outputs

Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.14288/2

Browse

Search Results

Now showing 1 - 4 of 4
  • Placeholder
    Publication
    Determination of Islamic Month Start by Moonsighting Australia (Case Study: 1 Dzulhijah 1441)
    (University of Management and Technology, 2022) Fatmawati, Fatmawati; Akmal, Andi Muhammad; Akhyar, Andi Muh.; Azwar, Azwar; Nasyori, Achmad; Master Student; Graduate School of Sciences and Engineering; N/A
    The determination of the Islamic calendar is paramount in Islam because it strongly relates to worship, like Ramadan fasting, eid-al-fitr, and zakat fitr. Many studies have examined young moon visibility criteria in many Muslim countries, such as Indonesia, Saudi Arabia, Thailand, and Singapore. However, no study on the initiation of the Islamic month has been conducted in Australia, a Muslim-minority country with middle-eastern immigrants seeking jobs. One of Australia's most trusted organizations to announce the start of Hijri month is Moonsighting Australia. Therefore, this study aimed to analyze the determination of the Islamic calendar by Moonsighting Australia organization based on factors such as method, matla, rukyat time, hilāl visibility, and resistors (1 Dzulhijjah 1441 H). A descriptive study with a qualitative approach used literature reviews, content analysis, and case studies. Primary data were taken from a decision letter from Moonsighting Australia about the start of Dzulhijjah 1441 H, interviews with the coordinator, and relevant references. The findings showed that Moonsighting Australia applies a rukyat method by the naked eye-without any optical aids and hilāl visibility criteria consideration-every 29th of Hijri month. Also, it tunes the concept of matla wilayat al hukmi, where the sighting process and result are implemented throughout Australia’s territory.
  • Thumbnail Image
    PublicationRestricted
    Islam, and homosexuality debates in Turkey: Discursive contestation among muslims over LGBTQ rights
    (Koç University, 2012) Keniş, Şebnem; Olcay, Özlem Altan; 0000-0003-0177-2726; Koç University Graduate School of Social Sciences and Humanities; International Relations; 104197
  • Thumbnail Image
    PublicationRestricted
    Moral guardianism at the intersection of the household and the workplace: Women factory workers in Denizli
    (Koç University, 2012) Aksay, Nursen; Yükseker, Hatice Deniz; Koç University Graduate School of Social Sciences and Humanities; Comparative Studies in History and Society
  • Placeholder
    Publication
    The development of religious orientation and religiosity scales and the investigation of their psychometric properties
    (İstanbul Üniversitesi Yayınevi, 2018) Harlak, Hacer; Department of Psychology; Eskin, Mehmet; Faculty Member; Department of Psychology; College of Social Sciences and Humanities; 2210
    Objective: The effects of religious beliefs on someone’s emotions and thoughts towards several aspects of life are widely known. This paper presents two studies, one of them is on the scale development to measure the religious orientation and religiosity and, another aims to investigate the validity and reliability of the two scales. Method: In the first study an item pool were composed and some items were retained based on the judges’ ratings in order to Religious Orientation Scale (ROS). Items were written by the authors to constitute the Muslim Religiosity Scale (MRS). Both were organised as Likert type scales and administered to a university students sample (n=493) together with socio-demographics. In the second study data were collected from another university students (n=349) sample by means of a questionnaire consisted of Need for Cognition Scale,1,4 Locus of Control Scale,2 and Social Desirability Scale3 besides ROS and MRS. Results: The factor analyses conducted with data from the first study confirmed the construct validity and, internal consistency analyses revealed that both scales were reliable. In the second study findings confirmed the construct validity of ROS and MRS. Conclusion: The findings of both studies showed that ROS and MRS are reliable and valid. However it was argued that the quest religious orientation scale needs to be improved from some aspects. The findings of both studies were discussed in terms of the relations between the religious orientation, religiosity and the other constructs (NFC, LOC, and SD) and compared to the findings of previous studies, and, suggestions were made. / Öz: Amaç: Dini inançların kişilerin hayatın birçok yönüne ilişkin duygu düşünce ve davranışları üzerinde güçlü etkisi olduğu bilinmektedir. Burada dini yönelim ve dindarlığı ölçmek üzere ölçek geliştirilmesini ve oluşturulan ölçeklerin geçerlik ve güvenirliğinin daha ileri düzeyde incelenmesini amaçlayan iki çalışma sunulmaktadır. Yöntem: Birinci çalışmada dini yönelim ölçeğinin oluşturulması amacıyla madde havuzu oluşturulmuş ve bu havuzdan hakem değerlendirmelerine göre bazı maddeler elenmiştir. Dindarlık ölçeği için yazarlar tarafından Müslüman dindarlığı içeren maddeler oluşturulmuştur. Her iki ölçek Likert tipi olarak düzenlenmiş (Dini Yönelim Ölçeği, DYÖ ve Müslüman Dindarlık Ölçeği, MDÖ) ve sosyo-demografik soru formu ile birlikte üniversite öğrencilerinden oluşan bir örnekleme (n=493) uygulanmıştır. İkinci çalışmada DYÖ ve MDÖ’nün yanısıra Düşünme İhtiyacı Ölçeği,1 Kontrol Odağı Ölçeği2 ve Sosyal Beğenirlik Ölçeğinin3 yer aldığı bir soru formu kullanılarak üniversite öğrencilerinden oluşan başka bir örneklemden (n=349) veri toplanmıştır. Bulgular: Birinci çalışma verilerine uygulanan faktör analizinin sonuçları DYÖ ve MDÖ’nün yapı geçerliğini desteklerken iç tutarlılık analizleri ölçeklerin güvenirliğinin yeterli düzeyde olduğunu göstermiştir. İkinci çalışmada DYÖ ve MDÖ’nin yapı geçerliğini destekleyen bulgular elde edilmiştir. Ayrıca test-tekrar test güvenirlik katsayıları da DYÖ’nün güvenilir bir ölçek olduğunu ortaya koymuştur. Sonuç: Her iki çalışmanın sonuçları geliştirilen DYÖ ve MDÖ’nün güvenilir ve geçerli olduğu yönündedir. Bununla birlikte dini yönelimin sorgulama boyutuna ilişkin geliştirilmesi gereken yönler bulunduğu sonucuna varılmıştır. Her iki çalışmanın bulguları, dindarlık ile dini yönelim arasındaki ilişkiler ve bunların ele alınan diğer değişkenlerle ilişkileri konusunda önceki araştırmaların sonuçlarıyla karşılaştırılarak tartışılmış ve önerilerde bulunulmuştur.