Research Outputs

Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.14288/2

Browse

Search Results

Now showing 1 - 7 of 7
  • Placeholder
    Publication
    Advanced age in non-metastatic prostate cancer: does it matter on the oncological outcomes?
    (Ankara Hematoloji ve Onkoloji Derneği, 2020) N/A; Canda, Abdullah Erdem; Faculty Member; School of Medicine; 116202
    Purpose: We evaluated the effect of advanced age on oncological outcomes after radical prostatectomy (RP) in non-metastatic prostate cancer (PCa) patients. Materials and Methods: Totally 593 patients’ data was retrospectively evaluated. All patients were divided into two groups: < 0.001 for the both comparisons). The BRFS rates were 83.9% vs. 80.9%, and 85.2% vs. 39.4% when comparing the younger group to the older group at the 5th , and 10th year of follow-ups, respectively (p = 0.29, and p < 0.001, respectively). Factors of a Gleason score higher than 7 on radical prostatectomy, seminal vesicle invasion, and advanced stage were found to be significant factors affecting BRFS, in univariate analysis. In the multivariate analysis, it denoted advanced pathological stage (T3) and high Gleason score (³8) as prognostic factors affecting BRFS. OS was found to be worse in the older patients’ group and age was found as a primary factor in prediction of OS. Conclusions: There is no relationship between advanced age and oncological outcomes after RP in nonmetastatic PCa patients. / Öz: Amaç: Çalışmamızda radikal prostatektomi (RP) yapılmış, metastatik olmayan prostat kanseri hastalarında ileri yaşın onkolojik sonuçlara etkisini araştırmak amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Toplamda 593 hastanın verileri geriye dönük incelendi. Hastalar 70 yaş altı (n=454) ile 70 yaş ve üzeri (n=139) olarak iki gruba ayrıldı. Demografik, patolojik ve cerrahi sonrası onkolojik sonuçlar iki grup arasında karşılaştırıldı. Birincil hedef nokta olarak ileri yaşın biyokimyasal nüks olmaksızın sağ kalım (BNOS) ve genel sağ kalım (GS) üzerine etkisi değerlendirildi. BNOS ve GS üzerine etki eden faktörlerin değerlendirilmesi için lojistik regresyon analizi yapıldı. 10 yıllık takiplerde BNOS ve GS oranlarını gösteren Kaplan-Meier eğrileri oluşturuldu. Sonuçlar: GS oranları sırasıyla 5 ve 10 yıllık takiplerde daha genç yaştaki hasta grubu ile ileri yaştaki hasta grubu karşılaştırıldığında %85,2’ye karşı %64 ve %67,2’ye karşı %23,7 olarak bulundu (her iki karşılaştırma için de p<0.001 . BNOS oranları sırasıyla 5 ve 10 yıllık takiplerde daha genç yaştaki hasta grubu ile ileri yaştaki hasta grubu karşılaştırıldığında %83,9’a karşı 80.9% ve %85,2’ye karşı %39,4 olarak bulundu (sırasıyla p = 0.29 ve p<0.001). RP sonucundaki Gleason skorunun 7 ve üzerinde olması, seminal vezikül invazyonu ve ileri evre hastalık BNOS üzerine etkin faktörler olarak bulundu. Çok değişkenli analizde ise ileri patolojik evre (pT3) ve yüksek Gleason skoru (8 ve üzeri) BNOS üzerine etkili faktörler olarak bulundu. Genel sağ kalım ileri yaştaki hastaları içeren grupta daha düşük bulundu ve yaş GS üzerine etkin birincil faktör olarak saptandı. Sonuç: Metastaz yapmamış prostat kanseri hastalarında radikal prostatektomi sonrası onkolojik sonuçlar üzerine ileri yaşın bir etkisi görülmemiştir.
  • Thumbnail Image
    PublicationRestricted
    Androgen receptor binding sites are highly mutated in prostate cancer
    (Koç University, 2018) Morova, Tunç; Lack, Nathan Alan; 0000-0001-7399-5844; Koç University Graduate School of Sciences and Engineering; Bio-Medical Sciences and Engineering; 120842
  • Thumbnail Image
    PublicationRestricted
    Characterization of androgen receptor variant 7 dimerization in prostate cancer
    (Koç University, 2018) Özgün, Fatma; Lack, Nathan Alan; 0000-0001-7399-5844; Koç University Graduate School of Sciences and Engineering; Molecular Biology and Genetics; 120842
  • Thumbnail Image
    PublicationRestricted
    Characterization of androgen receptor variant induced senescence in prostate cancer
    (Koç University, 2018) Şentürk, Gizem Hazal; Lack, Nathan Alan; 0000-0001-7399-5844; Koç University Graduate School of Sciences and Engineering; Bio-Medical Sciences and Engineering; 120842
  • Placeholder
    Publication
    How does posterior rhabdosfinter reconstruction affect the results of robotic radical prostatectomy?
    (Ankara Hematoloji ve Onkoloji Derneği, 2019) Keske, Murat; Asil, Erem; Gök, Bahri; Hamidi, Nurullah; Atmaca, Ali Fuat; N/A; Canda, Abdullah Erdem; Faculty Member; School of Medicine; 116202
    INTRODUCTION: There are studies investigating the effect of posterior rhabdosfinkter reconstruction on urinary continent before uretrovesical anastomosis. In this study, we investigated the effect of posterior rhabdosfinkter reconstruction on the results of robotic radical prostatectomy in a high-volume robotic surgery center. METHODS: Procedures were included by 3 surgeons surgeon (AFA,AEC,EA) after having an experience of >50 cases.Group-1: posterior rhabdosfincter reconstruction suture was performed, n=133.Group-2: posterior rhabdosfincter reconstruction suture was not performed, n=439. Mean patient age and preoperative serum PSA were 63.6±6.5 vs 63.1±6.9 years (p=0.505); 10.9±8.7 vs 10.1±8.7 ng/ml in Groups 1 and 2, respectively (p=0.454).Bilateral neurovascular bundle (NVB) sparing, unilateral NVB-sparing and non-NVB sparing were performed in 97 (72.9%), 20 (15%) and 16 (12%) Group-1 and 311 (70.8%), 72 (16.4%) and 56 (12.7%) in Group-2 patients, respectively. RESULTS: Mean prostate weights were 65.7±31.7 gr and 62.2±30.7 gr in Groups 1 and 2, respectively (p=0.259).Mean console time, intraoperative blood loss, duration of hospital stay and urethral catheter removal time in Groups 1 and 2 were 143.8±37.4 vs 143.1±37.6 min (p=0.886); 93.4±68.3 vs 101.2±72.1 cc (p=0.277); 3.8±1.7 vs 4.2±2.1 days (p=0.027) and 8.6±2.9 vs 8.9±3.7 days (p=0.447), respectively.Full continence was defined as no pad usage (0 pad/day). of the available 103 and 322 patients, following removal of the catheter, immediate continence rate was 68.9% and 55.9% in Groups 1 and 2, respectively (p=0.019).On postop 1stmonth, 78.6% and 72.6% of the patients in Groups 1 and 2, respectively were fully continent (p=0.230).On postop 3rd-month, 90.2% and 87.5% of the patients in Groups 1 and 2, respectively were fully continent (p=0.412).On postop 6th-month, 95.1% and 94.4% of the patients in Groups 1 and 2, respectively were fully continent (p=0.612). DISCUSSION and CONCLUSION: We conclude that, due to our experience RARP procedure with posterior rhabdosphincter reconstruction has an advantage in terms of gaining postoperative early urinary continence. / Öz: GİRİŞ ve AMAÇ: Üretrovezikal anastomoz öncesi posterior rhabdosfinkter rekonstrüksiyonu uygulanmasının özellikle kontinans üzerine etkisi konusunda çalışmalar mevcuttur. Bu çalışmada yüksek volümlü robotik cerrahi yapan cerrahlara ait veriler değerlendirilerek posterior rhabdosfinkter rekonstrüksiyonu uygulanmasının robotik radikal prostatektomi (RARP) sonuçları üzerine etkisini araştırdık. YÖNTEM ve GEREÇLER: RARP prosedürleri üç cerrah tarafından gerçekleştirildi (AFA, AEC, EA). Cerrahların gerçekleştirdiği ilk 50 operasyon öğrenme eğrisi nedenli çalışma dışı bırakıldı. Hastalar grup 1 (posterior rhabdosfinkter rekonstrüksiyonu uygulanan) (n=133) ve grup 2 (posterior rhabdosfinkter rekonstrüksiyonu uygulanmayan) (n=439) olarak 2 gruba ayrıldı. Ortalama hasta yaşı sırasıyla grup 1’de 63.6±6.5 grup’2 de 63.1±6.9 (p=0.505) ve serum PSA düzeyi grup 1’de 10.9±8.7 grup 2’de 10.1±8.7 (p=0.454) olarak tespit edildi. Grup 1 ve 2 de sırasıyla 97 (%72.9) ve 311 (70.8%), hastada bilateral nörovasküler demet (NVB) koruma, 20 (%15.0) ve 72 (%16.4) hastada unilateral NVB koruma ile operasyon uygulandı. Sırasıyla grup 1 ve grup 2 de 16 (%12.0) ve 56 (%12.7) hastada NVB korunamadı. BULGULAR: Ortalama prostat ağırlığı 65.7±31.7 gr ve 62.2±30.7 gr olarak bulundu(p=0.259). Ortalama konsol süresi, intraoperatif kan kaybı, hastanede yatış süresi ve üretral kateter çekim süresi grup1 ve grup 2 için sırasıyla 143.8±37.4 vs 143.1±37.6 dakika (p=0.886); 93.4±68.3 vs 101.2±72.1 cc (p=0.277); 3.8±1.7 vs 4.2±2.1 gün (p=0.027) ve 8.6±2.9 vs 8.9±3.7 gün (p=0.447), olarak saptandı. En az 1 yıllık takip süresi olan hastalardan, erken kontinans (sonda çekilmesini takiben kontinan) oranları grup 1(n=103) ve grup 2(n=322) de sırasıyla %68.9 ve %55.9 olarak bulundu(p=0.019). Postoperatif 1. ay total kontinan hasta sayısı grup 1 ve grup 2 de sırasıyla %78.6 and % 72.6 olarak bulundu (p=0.230). Postoperatif 3. ay total kontinan hasta sayısı grup 1 ve grup 2 de sırasıyla %90.2 and %87.5 olarak bulundu (p=0.414). Postoperatif 6. ay total kontinan hasta sayısı grup 1 ve grup 2 de sırasıyla %95.1 and %94.4 olarak bulundu(p=0.612). TARTIŞMA ve SONUÇ: Posterior rhabdosfinkter rekonstrüksiyonu uygulanan hastalarda RARP postoperatif erken kontinans kazanılmasında avantaja sahiptir.
  • Thumbnail Image
    PublicationRestricted
    The role of KDM3B in castration resistant prostate cancer
    (Koç University, 2018) Saraç, Hilal; Lack, Nathan Alan; 0000-0001-7399-5844; Koç University Graduate School of Sciences and Engineering; Molecular Biology and Genetics; 120842
  • Placeholder
    Publication
    We investigated the impact of transurethral resection of the prostate (TUR-P) on perioperative outcomes in patients who underwent robot assisted radical prostatectomy (RARP)
    (Avrasya Üroonkoloji Derneği, 2019) Keske, Murat; Atmaca, Ali Fuat; Hamidi, Nurullah; N/A; N/A; Canda, Abdullah Erdem; Balbay, Mevlana Derya; Faculty Member; Faculty Member; School of Medicine; School of Medicine; 116202; 153320
    We investigated the impact of transurethral resection of the prostate (TUR-P) on perioperative outcomes in patients who underwent robot assisted radical prostatectomy (RARP). Material and Methods: A total of 752 cases performed by 3 surgeons between February 2009 and December 2017 were reviewed retrospectively. First 100 cases of each surgeon were not included to exclude the learning curve effect. All patients (n = 452) were divided into two groups according to having a previous TUR-P history as Group 1 = patients with TUR-P history (n = 38), Group 2 = patients without TUR-P history (n = 414). Results: Mean patient age was 68.3± 5.9 versus 63.3±6.8 years p=0.00; mean console time was 144.3±37.1 versus 124.6±24.0 minutes, p=0.02; bladder neck reconstruction was 31.6% versus 16.7%, p=0.02; transurethral catheter removal time was 11.3±5.1 versus 8.6±2.7 days, p=0.00; for groups 1 and 2, respectively. Positive surgical margin rates were 26.3% versus 27.3%, p=0.897; erectile function (IIEF≥17) rates on postoperative 12th-month were 60% versus 67%, p=0.644 for groups 1 and 2, respectively. First 3 months continence rates were 52.6% versus 72%, p=0.035 for groups 1 and group 2, respectively. Postoperative 12. month continence rates were similar for group 1 and 2(94.7% vs 97.3% ; p=0.562). Conclusion: RARP after TUR-P has similar oncological outcomes, longer operative time, worse postoperative early continence acquisition rates and longer urethral catheter removal time. / Öz: Bu çalışmada robot yardımlı radikal prostatektomi (RYRP) yapılan hastalarda geçirilmiş transüretral prostat rezeksiyonu (TUR-P) cerrahisinin perioperatif sonuçlar üzerine etkisi araştırılmıştır. Gereç ve Yöntemler: Şubat 2009-Aralık 2017 arasında 3 cerrah tarafından gerçekleştirilen toplam 752 vakanın verileri retrospektif olarak incelendi. Her bir cerrahın ilk 100 vakası öğrenme eğrisi nedeniyle çalışma dışı bırakıldı. Tüm hastalar (n=452) RYRP öncesinde TUR-P öyküsü olup olmamasına göre iki gruba ayrıldı. Grup 1=TUR-P öyküsü olanlar (n=38), Grup 2=TUR-P öyküsü olmayanlar, (n=414). Bulgular: Sırasıyla grup 1 ve 2’de ortalama hasta yaşı 68.3± 5.9 ve 63.3±6.8 yıl p=0.00; ortalama konsol süresi 144.3±37.1 ve 124.6±24.0 dakika, p=0.02; mesane boynu rekonstrüksiyon gereksinim oranı %31.6 ve %16.7, p=0.02; ortalama transüretral kateter kalış süresi 11.3±5.1 ve 8.6±2.7 gün, p=0.00 saptanmıştır. Sırasıyla grup 1 ve 2’de, pozitif cerrahi sınır, grup 1’de %26.3, grup 2’de %27.3, p=0.897 ve erektil fonksiyon oranları (IIEF≥17) (postoperatif 12. ay grup 1’de %60, grup 2’de %67, p=0.644) benzer saptanmıştır. Erken dönemde (3. ay) kontinans oranları grup 1 ve grup 2 de sırasıyla %52.6 ve %72 olarak bulunmuştur (p=0.035). 12. ay sonunda kontinans oranları açısından iki grupta %94.7 ve %97.3 olarak birbirine benzer sonuçlar elde edilmiştir (p=0.562). Sonuç: TUR-P sonrası RYRP ameliyatı yapılması, TUR-P geçirmeyen hastalara göre benzer onkolojik sonuçları olan, daha uzun ameliyat süresi olan, postoperatif erken kontinans kazanılması oranları daha az olan ve daha uzun süre idrar sondası takılması gerektiren bir ameliyattır.