Researcher: Önok, Rıfat Murat
Name Variants
Önok, Rıfat Murat
Email Address
Birth Date
9 results
Search Results
Now showing 1 - 9 of 9
Publication Metadata only International co-operation in the fight against Cy bercrimes in the light of the Council of Europe Convention on Cy bercrime(Marmara Üniversitesi, 2013) N/A; N/A; Önok, Rıfat Murat; Faculty Member; Law School; 178418In this study, the concept of “cybercrime” has been studied first, and the legal and factual problems encountered in the fight against this new type of criminality have been then explained. Certain instruments or organs adopted in the international arena in the fight against cybercrimes have been mentioned shortly. Te provisions concerning legal cooperation embodied in the 2001 ‘Convention on Cybercrime’ adopted in Budapeste within the framework of the Council of Europe constitute the essential part of the study. After providing general information about the Convention first, and legal cooperation in Turkish practice after, the principles and provisions concerning international cooperation embodied in Chapter III of the Convention have been analyzed. In conclusion, the current situation as to where we stand in the fight against cybercrimes has been evaluated. / Bu çalışmada, öncelikle siber suç kavramı ele alınmış ve bu yeni suçluluk türüyle mücadele etmekte yaşanan hukuki ve fiili sorunlar açıklanmıştır. Ardından, uluslararası alanda siber suçlarla mücadele bakımından kabul edilen bazı enstrüman veya organlara kısaca değinilmiştir. Çalışmanın esasını ise, Avrupa Konseyi bünyesinde 2001 yılında Budapeşte’de kabul edilen Siber Suç Sözleşmesi’nde yer alan adli yardımlaşmaya dair hükümler teşkil etmektedir. Önce Sözleşme, sonra Türkiye uygulamasında adli yardımlaşma hakkında genel nitelikli bilgiler verildikten sonra, Sözleşme’nin 3. Kısmında yer alan, uluslararası yardımlaşmaya ilişkin ilkeler ve hükümler incelenmiştir. Sonuç kısmında ise, siber suçlarla mücadelede varılan nokta değerlendirilmiştir.Publication Metadata only “Das recht auf vergessen" im rahmen des schutzes personenbezogener daten und die beurteilung in bezug auf die Türkei(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2017) N/A; N/A; Önok, Rıfat Murat; Faculty Member; Law School; 178418Das “Recht auf Vergessen” hat in den letzten Jahren in der internationalen Literatur an Popularität gewonnen. Die Zahl der wissenschaftlichen Studien zu diesem Thema nimmt rasch zu. Wir sind jedoch weit entfernt davon, einen Konsens in der Lehre über die Grundlage dieses Rechts, sein Zweck und noch wichtiger über sein Inhalt und Umfang zu erzielen. Nach der Google-Entscheidung des EuGH, das hinsichtlich der Existenz (oder Nichtexistenz) eines solchen Rechts eine neue Dimension aufwirft und in Bezug auf Individuen an Bedeutung gewinnt, ist es nunmehr notwendig, das Recht auf Vergessen unter die Lupe zu nehmen. Es fällt auf, dass auch der “Yargıtay” damit begonnen hat, dieses Recht in seinen Entscheidungen zu nennen. In diesem Zusammenhang werden in diesem Aufsatz die Begriffsbestimmung, streitige Fragen in Bezug auf den Inhalt dieses Rechts, die Verbindung und Folgen der Google-Entscheidung mit diesem Recht, sowohl theoretische als auch praktische Fragen, die sich aus dem EUGH-Urteil und der Umsetzung eines solchen Rechts ergeben können, sowie eine Reihe von Fragen, die sich im Zusammenhang mit diesem Recht für die Türkei ergeben können untersucht. / Son yıllarda uluslararası literatürde popülarite kazanan kavramlardan biri“unutulma hakkı”dır. Konuya dair akademik çalışmaların sayısı hızla artmakla birlikte;hakkın dayanağı, hizmet ettiği amacı ve daha da önemlisi, tam içeriği ve kapsamı hakkın-da doktrinde görüş birliği sağlanmasına henüz uzağız. Buna rağmen, böyle bir hakkınvarlığının (veya yokluğunun) bireyler açısından önemi ve konuya yeni bir boyut kazandı-ran, Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın Google kararı sonrasında, unutulma hakkının irde-lenmesi zorunluluk arz etmektedir. Yargıtay’ımızın da kararlarında kavrama yer vermeyebaşladığı dikkati çekmektedir. Bu bağlamda, çalışmada; kavramın tanımı, içeriğine dairtartışmalı hususlar, Google kararının bu hakla bağlantısı ve sonuçları, gerek ABAD kara-rından gerekse böyle bir hakkın uygulanmasından kaynaklanabilecek teorik ve pratiksorunlar, Türkiye açısından bu hakla bağlantılı birtakım meseleler incelenmiştir.Publication Metadata only The crime of endangerment of traffic safety (Turkish Penal Code Art. 179) r.(Türkiye Barolar Birliği, 2015) N/A; N/A; Önok, Rıfat Murat; Faculty Member; Law School; 178418This article analyzes three different criminal offenses laid down in Art. 179 of the Turkish Penal Code, that can only be committed intentionally, and which aim at protecting traffic safety. Instances that are of particular importance in the application of these provisions, such as driving without a license, drunk driving, driving under the influence of narcotic drugs, have been dealt with in detail. The substantive and procedural problems arising from the application of Art. 179 (3), which bears particular importance in practice, / Makalemizde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179. maddesinde yer verilen ve ancak kasten işlenebilen, trafik güvenliğinin korunmasını amaçlayan üç ayrı suç tipi incelenmiştir. Suç tiplerinin uygulanmasında özellikle önem arz eden, ehliyetsiz araç kullanma, sarhoş araç kullanma, uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi altında araç kullanma gibi durumlar ayrıntılı olarak değerlendirilmiştir. Uygulamada büyük önem taşıyan m. 179/3ün tatbikinden doğan maddi ve usuli sorunlar tespit edilerek olası çözüm yolları önerilmiştir.Publication Metadata only The crime of acting in violation of measures regarding contagious diseases (TCC art. 195)(Anayasa Hukuku Araştırmaları Derneği, 2020) N/A; N/A; Önok, Rıfat Murat; Faculty Member; Law School; 178418This article focuses on the crime of “Acting in Violation of Measures Regarding Contagious Diseases” found in Article 195 of the Turkish Criminal Code numbered 5237. Firstly, it is explained whether the provision, which is an example of the method of criminalization that is known as “blanket or open norm”, is in compliance with the require ments of the principle of legality. Following that, the constitu tive/foundational elements of this crime are elaborated on, according to the systematic of legal analysis of crimes. In that regard, some examples that appeared in Turkish practice and are discussed in relation to TCC art. 195 with respect to the new Coronavirus pandemic (COVID-19 or SARS-CoV-2 or 2019-nCOV) are tackled. It is explained that the provi sion in the TCC creates several serious issues of interpretation in terms of its suitability to its purpose, and that many unlawful acts against which TCC art. 195 is tried to be implemented are actually not acts that are typical with regard to the crime in question. In the conclusion sec tion, some suggestions are made concerning the legislation. / Bu makalede 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 195. maddesindedüzenlenen “Bulaşıcı Hastalıklara İlişkin Tedbirlere Aykırı DavranmaSuçu” ele alınmıştır. Öncelikle, “açık norm” adı verilen ceza normuyapma tekniğinin bir örneği teşkil eden hükmün, bu haliyle, kanunilikilkesinin gereklerine uygun olup olmadığı tartışılacaktır. Ardından, busuç tipinin yapısal unsurları, suç tipi inceleme sistematiğine ve tekniğineuygun olarak izah edilecektir. Bu bağlamda, yeni Corona virüsü(COVID-19 veya SARS-CoV-2 veya 2019-nCOV) salgını vesilesiyleTürkiye uygulamasında ortaya çıkan ve TCK m. 195 çerçevesinde tartışılan birtakım örnekler ele alınacaktır. TCK’daki düzenlemenin maksadauygunluk yönünden bazı ciddi yorum sorunları yarattığı ve Türkiye uygulamasında TCK m. 195 kapsamına sokulmak istenilen çoğu hukukaaykırı davranışın aslında bu suç tipi açısından tipik olmadığı ortaya konulacaktır. Sonuç kısmında ise, mevzuata dair bazı önerilerde bulunulacaktır.Publication Metadata only Crimes committed through breach of the duties of protection, supervision, assistance and notification in the Turkish Penal Code(İstanbul Kültür Üniversitesi, 2012) N/A; N/A; Önok, Rıfat Murat; Faculty Member; Law School; 178418The crimes laid down in Articles 97 and 98 of the Turkish Penal Code (Law no. 5237) have been analyzed in the article. With regard to the crime of abandonment laid down in Art. 97 TPC, the meaning of terms in the statutory definition of the crimes such as age , illness , situation in which he can not care for himself have been explained, the concept abandon by himself which constitutes the material element of the crime and the scope of the moral element have been analyzed, under the heading aggregation , similarities and differences with similar crimes have been exposed. With regard to the crime of Failure in the Duty of Assistance or Notification , the status of the perpetrator and the victim, the meaning of failure to assist , the scope of the danger and duty of assistance required have been studied, and under the headingaggregation , the relationship between this crime and the crimes of homicide and wounding has been analyzed. / Makalede, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 97. ve 98. maddelerinde düzenlenmis bulunan suç tipleri ele alınmıstır. TCK m. 97de yer alan terk suçu bakımından, suçun kanuni tanımından yer alan,yas , hastalık , kendini idare edemeyecek durum gibi kavramların anlamı açıklanmıs, suçun maddi unsurunu teskil eden kendi haline terk kavramı irdelenmis, suçun manevi unsurunun kapsamı incelenmis, içtima baslığı altında, ise benzer suç tipleriyle benzerlik ve farklıklar ortaya konulmustur. TCK m. 98de düzenlenen yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesisuçu bakımından da, failin ve mağdurun statüsü, yardım etmeme nin anlamı, tehlikenin ve yardım yükümlülüğünün kapsamı incelenmis; içtima baslığı altında, bu suç tipi ile yaralama ve öldürme suçları arasındaki iliski ele alınmıstır.Publication Metadata only The offence of stalking in German and Italian criminal law(Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 2022) Bozbayındır, Ali Emrah; N/A; Önok, Rıfat Murat; Faculty Member; Law School; 178418Whereas stalking has been a long-existing phenomenon, its emergence as a legal term is a novelty, and its regulation as a criminal offence is even more recent. As well, in Turkey criminalisation stalking is under consideration. In March 2021, the Government has announced that it would regulate stalking “as a discrete offence” in the Human Rights Action Plan. This study analyzss the phenomenon and offence of stalking from a comparative law perspective. In this vein, examples of Germany and Italy, which have already defined stalking as a discrete offence in their criminal codes, are examined in terms of both theoretical and practical aspects. This study first deals with stalking as a psychological, sociological and criminological concept and then analyses typologies concerning this act and its perpetrators. Then, the views in favour of and against the criminalisation of stalking are assessed. In the main section, the provisions concerning stalking in German and Italian penal law are analysed in accordance with the method of analysis of criminal offences. / Israrlı takip (stalking), öteden beri var olan bir olgu olmakla birlikte, hukuki bir terim olarak ele alınması yeni, ceza hukukunu ilgilendiren bir suç eylemi olarak düzenlenmeye başlanması ise daha da yenidir. Ülkemizde de bir süredir ısrarlı takip fiillerinin ayrı bir suç olarak düzenlenmesi gündemdedir. 2021 yılında Hükümetin açıkladığı İnsan Hakları Eylem planında müstakil bir ısrarlı takip suç düzenlemesi yapılacağı ifade edilmektedir. Bu çalışmada, bir suç tipi olarak tanımlanması oldukça güç olan ısrarlı takip olgusu karşılaştırmalı hukuk yönüyle irdelenmektedir. Bu çerçevede, karşılaştırmalı hukukta halihazırda mevzuatında ısrarlı takibi müstakil bir suç tipi olarak düzenleyen Almanya ve İtalya örnekleri bakımından etraflı bir şekilde incelenmiştir. Çalışmada, öncelikle, psikolojik, sosyolojik ve kriminolojik bir kavram olarak ısrarlı takip ele alınmış; sonra da ısrarlı takibe ilişkin eylem ve fail tipolojisi incelenmiştir. Ardından, ısrarlı takibin suç haline getirilmesinin leh ve aleyhindeki görüşler değerlendirilmiştir. Çalışmanın ana kısmında ise, önce Alman, ardından İtalyan ceza hukukundaki ısrarlı takip suçuna dair düzenlemeler, suç tipi inceleme metoduna uygun biçimde incelenmiştir.Publication Metadata only Turkey(ashgate Publishing Ltd, 2013) N/A; N/A; Önok, Rıfat Murat; Faculty Member; Law School; 178418Publication Metadata only Can terrorist acts be prosecuted as a crime against humanity? an analysis under in international and Turkish law(Dokuz Eylül Üniversitesi, 2019) N/A; N/A; Önok, Rıfat Murat; Faculty Member; Law School; 178418The purpose of this study is to explore whether it is possible or not to qualify, and try, terrorist acts as “crimes against humanity”. In order to delimit the scope of the study, I have not sought to answer the question regarding the meaning of a “terrorist act” since this constitutes the object of a separate study; I have only mentioned the debates on the issue under international and domestic law. Instead, I have researched whether it is possible or not to incorporate acts that are commonly regarded in public opinion and the press as “terrorist attacks” into the category of crimes against humanity. As a result, I have explained, with reference to international academic writings and case-law, that while it is not possible to qualify every terrorist act per se as a crime against humanity, it is possible for terrorist acts fulfilling certain conditions to constitute a crime against humanity. I have particularly dealt with the main subsumption and interpretation problems posed by the effort to incorporate terrorist attacks into the category of crimes against humanity. Further, I have discussed the specific problems posed in this regard by the definition of crimes against humanity embodied in Art. 77 of the Turkish Penal Code (Law no. 5237). Therefore, I have sought to answer the main question under both customary international law and Turkish penal law. Finally, I have dealt with the legal and political advantages of qualifying terrorist attacks as crimes against humanity, and argued why Turkey should opt for this course. / Bu makalenin amacı, terör eylemlerinin “insanlığa karşı suç” olarak nitelendirilmesinin ve bu kapsamda yargılanmasının mümkün olup olmadığını değerlendirmektir. Çalışma kapsamını sınırlandırmak amacıyla, aslında ayrı bir çalışmanın konusunu teşkil etmesi gereken “terör eylemi nedir?” sorusunun cevabı aranmamıştır; sadece konuya dair ulusal ve uluslararası hukuktaki tartışmalara değinilmiştir. Kamouyunda ve basında herkesçe “terör saldırısı” olarak ortak kabul gören türden eylemlerden hareketle, bunların insanlığa karşı suç kategorisine dahil edilip edilmeyeceğini araştırdım. Keza, insanlığa karşı suçun anlamını başka çalışmalarımda zaten ele aldığım için, söz konusu suçun unsurlarını sadece ana hatlarıyla özetlemekle yetindim Netice olarak, her terör eyleminin başlı başına insanlığa karşı suç olarak nitelendirilmesi mümkün olmasa da, belirli koşulları haiz terörist saldırıların insanlığa karşı suç kapsamına gireceği, uluslararası literatüre ve içtihada atıfla, izah edilmiştir. Terör saldırılarını insanlığa karşı suç kategorisine dahil etmek bakımından karşılaşılan başlıca altlama ve yorum sorunlarına özellikle değinilmiştir. Keza, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 77. maddesindeki insanlığa karşı tanımının bu hususta ortaya çıkardığı özel sorunlar da tartışılmıştır. Bu bakımdan, hem uluslararası örfi hukuk hem de Türk Ceza Hukuku ışığında ana sorunsalın cevabı araştırılmıştır. Son olarak, terör saldırılarını insanlığa karşı suç olarak nitelendirmenin hukuki ve siyasi açıdan sağlayacağı faydalar ele alınmış; Türkiye’nin neden bu yolu tercih etmesi gerektiği tartışılmıştır.Publication Open Access The legal nature of state of necessity in light of the principle of unity of the legal order(İstanbul Üniversitesi Yayınevi, 2019) Önok, Rıfat Murat; Önay, Işık; Faculty Member; Faculty Member; Law School; 178418; 122220The current Turkish legal doctrine on the state of necessity mostly handles the concept separately in terms of civil and criminal law. However, the principle of unity of the legal order requires a holistic approach. Especially after the entry into force of the Turkish Penal Code (TPC) and the Code of Penal Procedure (CPP) on 01.06.2005, the legal nature of the state of necessity has been extensively discussed in criminal law doctrine. But these discussions rarely, if ever, take the fact that the state of necessity constitutes a ground of justification under civil law into account. This study takes a holistic approach in examining the legal nature of the state of necessity and emphasizes the interaction between civil law and criminal law within the context of grounds for justification. It starts with general remarks on the principle of unity of the legal order and proceeds with a description of the state of necessity with a particular focus on its legal nature from civil law and criminal law perspectives respectively. The study concludes that in light of the clear provision in Art. 223 (3) (c) CPP, the state of necessity does not constitute a justification in criminal law, and therefore, where Art. 25 (2) TPC applies, the judgment to be rendered is not an acquittal, but a decision that infliction of punishment is not required. Nonetheless in cases where the act qualifies as one performed in a state of necessity from a civil law perspective, the act shall also be deemed lawful in terms of criminal law and the court shall decide for acquittal. / Zorunluluk haline ilişkin olarak Türk öğretisinde bugüne kadar yapılmış çalışmalarda konunun medeni hukuk ve ceza hukuku bakımından çoğunlukla ayrı ayrı ele alındığı görülmektedir. Halbuki konunun medeni hukuk ve ceza hukuku arasındaki etkileşim dikkate alınarak, hukuk düzeninin birliği ilkesi ışığında incelenmesi bir gerekliliktir. Özellikle Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 01.06.2005’te yürürlüğe girmesinden sonra zorunluluk halinin hukuki niteliği ceza hukuku öğretisinde yoğun bir şekilde tartışılmış, fakat bu tartışmalarda, zorunluluk halinin medeni hukuk bakımından bir hukuka uygunluk sebebi teşkil ettiği ve bunun doğurduğu sonuçlar yeterince dikkate alınmamıştır. Bu çalışmada zorunluluk hali hem medeni hukuk hem de ceza hukuku açısından bu bakış açısıyla ele alınmakta ve hukukun bu iki disiplini arasındaki etkileşime dikkat çekilmektedir. Çalışmada öncelikle hukuk düzeninin birliği ilkesi hakkında genel açıklamalara yer verilmekte, ardından sırasıyla medeni hukuk ve ceza hukuku açısından zorunluluk hali incelenmektedir. Yapılan değerlendirmeler sonucunda CMK m 223/3-c’deki açık hüküm karşısında ceza hukukunda zorunluluk halinin bir hukuka uygunluk sebebi olmadığı, dolayısıyla TCK m 25/2 anlamında zorunluluk halleri bakımından beraat değil, ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiği; bununla birlikte medeni hukuk bakımından zorunluluk hali teşkil eden fiillerin hukukun birliği ilkesi gereği ceza hukuku anlamında da hukuka uygun sayılarak, bu hallerde beraat kararı verilmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır.