Publication: Dispossession and development in the neoliberal era
Program
KU-Authors
KU Authors
Co-Authors
Advisor
Publication Date
2019
Language
English
Type
Journal Article
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Abstract
Based on a detailed review of the existing literature, this article makes four arguments regarding thedispossessory effects of development projects in the neoliberal era. First, it redefines “accumulation bydispossession” as the state’s transfer of lower-class people’s small-scale private property or common propertyover land, water, and other resources to capital through extra-economic and/or economic coercion. In doing so,the paper stresses the need to clearly distinguish the state’s deliberate manipulation of the market fordispossessory purposes from the centralization of capital through market competition. Second, it suggests thatwhile the goal of expanding capitalist production shaped dispossessory practices in the era of nationaldevelopmentalism, the link between production and dispossession has been less direct and relatively weaker inthe neoliberal era. Hence, due to the rapid development of labor-saving technology and increasing significanceof the real estate sector, capital prioritizes the land and natural resources of the lower-class people over theexploitation of their labor. Third, international development institutions like the World Bank depoliticizedevelopment in order to naturalize and legitimize dispossession. Finally, this paper points to the potentials ofand challenges to possible alliances of workers’ movements and popular struggles against dispossession / Ayrıntılı bir literatür taramasına dayanan bu makale neoliberal dönemde uygulanan kalkınma projelerinin mülksüzleştirici etkilerine ilişkin dört temel argüman sunuyor. Birincisi, “mülksüzleştirme yoluyla birikim” kavramı alt sınıfların kontrolündeki (küçük ölçekli özel mülkiyet veya ortak mülkiyet statüsündeki) toprak, su ve diğer kaynakların devlet tarafından ekonomi-dışı ve ekonomik zor yoluyla sermayeye transferi olarak yeniden tanımlanmalıdır. Bunu yaparken, devletin mülksüzleştirme hedefiyle piyasayı manipüle etmesi ile piyasa rekabeti yoluyla sermayenin merkezileşmesi arasında net bir ayrım yapılmalıdır. İkincisi, kapitalist üretimi genişletme hedefinin mülksüzleştirme pratiklerini şekillendirdiği ulusal kalkınmacı dönemden farklı olarak neoliberal dönemde üretim ile mülksüzleştirme arasındaki ilişki daha dolaylı ve zayıftır. Emek tasarrufu yapan teknolojilerin hızlı gelişimi ve emlak sektörünün giderek önem kazanması nedeniyle sermaye alt sınıfların elindeki topraklara ve doğal kaynaklara erişimi onların emeğini sömürmeye nazaran daha öncelikli görmektedir. Üçüncüsü, Dünya Bankası gibi uluslararası kalkınma kurumları mülksüzleştirmeyi doğallaştırmak ve meşrulaştırmak için kalkınma kavramını depolitize etmektedirler Son olarak, bu makale işçi hareketleri ile mülksüzleştirme karşıtı halk mücadeleleri arasındak ittifakların potansiyeline ve önündeki engellere işaret ediyor.
Description
Source:
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi
Publisher:
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi / Ankara University Political of Science Faculty
Keywords:
Subject
Sociology, Neoliberalism / Sosyoloji, Neoliberalizm