Publication:
The effect of cardiovascular risk factors and coronary atherosclerosis severity on long term graft patency rate in patients who underwent coronary artery bypass graft surgery

Placeholder

Organizational Units

Program

KU-Authors

KU Authors

Co-Authors

Akbal, Özgür Yaşar
Kültürsay, Barkın
Keskin, Berhan
Çeneli, Doğancan
Tanyeri, Seda
Karagöz, Ali
Efe, Süleyman Çağan
Tokgöz, Hacer Ceren
Bayram, Zübeyde
Özdemir, Nihal

Advisor

Publication Date

2021

Language

English

Type

Journal Article

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Abstract

Introduction: The postoperative success of coronary artery bypass grafting depends on graft patency rate. The atherosclerotic process goes on in native arteries and bypass grafts of patients who underwent coronary artery bypass graft surgery. In this study, we aimed to investigate the effect of preoperative cardiovascular risk factors and the extensity of atherosclerosis detected by coronary angiography on long-term graft survival after the operation. Patients and Methods: We included 974 patients (738 males, 236 females, mean age 57.9 ± 9.0 years) who underwent isolated coronary artery bypass graft surgery between the years 1990-2010 and coronary angiography due to various reasons during their follow-ups. The cardiovascular risk factors of the patients were detected and the extensity of coronary artery disease in the pre-operative coronary angiographies was determined by calculating Gensini Score Index. The effect of these results on graft patency was analyzed. Results: As a result of coronary angiography, overall graft patency rates were found to be 52.6%, 64.6%, and 38.4% in the 1st, 5th and 10th years, respectively. Arterial grafts showed better patency rates than venous grafts in both short-term (1st year) and long-term (5th and 10th years). Independent cardiovascular risk factors were age (beta: 0.006, p= 0.001), smoking (beta: 0.101, p= 0.003), and family history (beta: 0.063, p= 0.03) for all occluded grafts. Diabetes mellitus (beta: 0.03, p= 0.02) and Gensini Score Index (beta: 0.01, p= 0.03) were associated with occluded left internal mammary artery graft. Age (beta: 0.05, p= 0.002), smoking (beta: 0.073, p= 0.002), and Gensini Score Index (beta: 0.001, p= 0.002) were associated with occluded saphenous vein graft. Smoking (beta: 0.047, p= 0.001), family history (beta: 0.033, p= 0.013), and Gensini Score Index (beta: 0.001, p= 0.001) were associated with occluded right internal mammary artery graft. Conclusion: According to short and long-term results of a large group of patients, graft atherosclerosis was associated with cardiovascular risk factors, the extensity of coronary atherosclerosis, type and duration of graft. Today, primary and secondary cardiovascular risk factors should be improved to achieve higher longterm graft patency rates. / Giriş: Koroner arter baypas greft cerrahisi sonrası başarı, greft açıklığı ile doğru orantılıdır. Koroner arter baypas greft operasyonu geçiren hastalarda nativ arterler ve baypas greftlerinde aterosklerotik süreç devam eder. Bu çalışmanın amacı, koroner arter baypas greft cerrahisi öncesinde belirlenen kişiye ait kardiyovasküler risk faktörlerinin ve koroner anjiyografide saptanan ateroskleroz yaygınlığının operasyon sonrası uzun dönemde greft ömrüne etkisini araştırmaktır. Hastalar ve Yöntem: Çalışmaya 1990-2010 yılları arasında izole koroner arter baypas greft cerrahisi uygulanan ve takiplerinde çeşitli nedenlerle koroner anjiyografileri yapılan toplam 974 hasta (738’i erkek, 236’sı kadın, yaş ortalaması 57.9 ± 9.0 yıl) dahil edildi. Hastalara ait kardiyovasküler risk faktörleri saptandı ve operasyon öncesi koroner anjiyografilerdeki koroner arter hastalığının yaygınlığı Gensini skor indeksi hesaplanarak belirlendi. Tüm bunların uzun dönem greft açıklık oranına etkisi analiz edildi.Bulgular: Koroner anjiyografi sonucunda; tüm greftlerde açıklık oranı birinci yılda %52.6, beşinci yılda %64.6, 10. yılda %38.4 olarak bulunmuştur. Açıklık oranları hem erken (birinci yıl) hem de geç dönemlerde (5 ve 10. yıl) arteryel greftlerde, venöz greftlerden daha iyiydi. Kardiyovasküler risk faktörlerinden yaş (beta: 0.006, p= 0.001), sigara (beta: 0.101, p= 0.003) ve aile hikayesi (beta: 0.063, p= 0.03) tüm greftlerin tıkanıklığında bağımsız risk faktörü olarak bulunmuştur. Tıkalı sol internal mammary arter ile diabetes mellitus (beta: 0.03, p= 0.02) ve Gensini skor indeksi (beta: 0.01, p= 0.03); tıkalı safen ven greft ile yaş (beta: 0.05, p= 0.002), sigara (beta: 0.073, p= 0.002), Gensini skor indeksi (beta: 0.001, p= 0.002); tıkalı sağ internal mammary arter grefti ile sigara (beta: 0.047, p= 0.001), aile hikayesi (beta: 0.033, p= 0.013), Gensini skor indeksi (beta: 0.001, p= 0.001) ilişkili bulunmuştur. Sonuç: Geniş ölçekli bir hasta grubunda kısa ve uzun dönem sonuçların araştırıldığı bu çalışmada, greft aterosklerozu kardiyovasküler risk faktörleri, koroner aterosklerozun yaygınlığı, greft tipi ve greft süresi ile ilişkili bulunmuştur. Uzun dönem greft açıklık oranlarını artırmada günümüzde temel hedef, primer ve sekonder kardiyovasküler risk faktörlerinin iyileştirilmeye çalışılması olmalıdır.

Description

Source:

Koşuyolu Heart Journal

Publisher:

Sağlık Bilimleri Üniversitesi

Keywords:

Subject

Cardiovascular system, diseases, Heart, diseases risk factors / Kardiyovasküler sistem, hastalıklar, Kalp hastalığı risk faktörü

Citation

Endorsement

Review

Supplemented By

Referenced By

Copy Rights Note

0

Views

0

Downloads

View PlumX Details