Halka açık anonim ortaklıklarda imtiyaz tesisi yoluyla yönetim kontrolünün sağlanması

Abstract

The paper studies whether and to what extent the control of a public company can be ensured by means of share privileges. The question is raised by Article 360 of the Turkish Commercial Code, which does not allow the majority of directors of a public corporation to be appointed through board representation privileges. Also examined is the question whether this restriction applies to voting privilege, an alternative tool that can potentially be employed for controlling the board. Another issue the paper deals with is the efficiency of voting privileges in public corporations and whether board representation or voting privileges can be used for appointing independent directors. Finally, the paper discusses whether a veto right conferred by the articles of association of a company is valid from a corporate law perspective and if such rights can serve as a means of corporate control. / Öz: Bu çalışma ile halka açık anonim ortaklıklarda imtiyaz tesisi yoluyla yönetim kontrolünün sağlanmasının ne ölçüde mümkün olduğu sorusuna yanıt aranmıştır. Soruyu akla getiren, halka açık anonim şirketlerde yönetim kurulunun en fazla yarısının, hükümde öngörülen imtiyazın kullanılması ile belirlenebileceğini öngören TTK m. 360 düzenlemesidir. Bu nedenle söz konusu sınırlamanın, yönetim kurulu üye seçiminde bir başka üstünlük aracı olarak kullanılabilecek oy hakkında imtiyaz tanınmasında da geçerli olup olmadığı irdelenmiştir. Ayrıca oy hakkında imtiyaz tanınmasının halka açık şirketlerin verimliliğini etkileyip etkilemediği ve imtiyazların bağımsız yönetim kurulu üyesi seçiminde kullanılmasında bir engel olup olmadığı gibi meselelere yanıt aranmıştır. Nihayet, esas sözleşmede yer verilen veto haklarına ilişkin düzenlemelerin ortaklıksal sonuç doğurabilme ihtimali tartışılarak, veto yetkilerinin bir kontrol aracı olarak kullanılmasının mümkün olup olmadığı üzerinde durulmuştur.