Publications without Fulltext
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.14288/3
Browse
27 results
Search Results
Publication Metadata only Syrians under temporary protection and their acquision of Turkish Citizenship(Istanbul University Press, 2023) Tarman, Zeynep Derya; Law SchoolThis paper describes possible ways of acquiring Turkish citizenship in relation to those Syrians in Turkey who are under temporary protection status. The paper initially provides an overview of the types of international protection statuses under Turkish law following which temporary protection status is examined. Next, the Turkish Citizenship Act is analyzed through the status of Syrians in Turkey. In this regard, initially, the acquisition of Turkish citizenship through kinship and general neutralization are explained, following which exceptional ways of acquisition is elaborated upon. Then, acquiring Turkish citizenship through marriage is explained which is followed by the final section on acquisition of Turkish citizenship through adoption. In providing such explanations, Council of State decisions that reflect the discretionary powers of the administrative authorities as well as the interpretations under the doctrine are taken into account. While certain particularities and restrictions under the relevant laws exist and the discretionary powers of the administrative authorities as well as Turkish public policy concerns may cause obstacles, the Turkish Citizenship Act provides possible legal grounds for the naturalization of Syrians under temporary protection in Turkey.Publication Metadata only Legal problems frequently occur in the recognition and enforcement of foreign court decisions and suggestions for solutions(İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 2023) Tarman, Zeynep Derya; Law SchoolYabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizinde uygulamada birçok farklı sorun yaşanmakta ve bu sorunlar yargılama faaliyetlerinin aksamasına, sürecin ise uzamasına neden olmaktadır. Öyle ki uyuşmazlığın tarafları çoğu zaman beklentilerine ulaşamamakta veya beklentilerine ulaşmak pahasına öngördüklerinden çok daha büyük masraflar yapmak durumunda kalmaktadırlar. Bu çalışmada, uygulamada yaşanan başlıca sorunlar olan; görevli mahkemenin tespiti, harçlar, yabancılık teminatı, yargılama usulü ve dava dilekçesindeki eksiklikler, MÖHUK m.50 ve devamında belirtilen şartlara ilişkin yaşanan aksaklıklar yahut yorum eksiklikleri, tebligat usulü, geçici koruma tedbirleri – ihtiyati tedbir ve zorunlu arabuluculuk hususları ele alınacak olup bu hususlara ilişkin olarak çözüm önerileri sunulmaya çalışılacaktır. Çalışmanın ilk bölümünde yargılama sürecinin başında yaşanan usulü problemler ele alınacak olup ikinci bölümünde ise MÖHUK’ta yer verilen ön ve esas şartlara ilişkin ortaya çıkan problemler incelenecektir. Son olarak ise uygulamada arz ettiği önem sebebiyle ihtiyati tedbir kararlarının tenfizi ve zorunlu arabuluculuk müessesesinin tanıma ve tenfiz davaları bakımından incelenmesi ile bu hususlara ilişkin çözüm önerileri ele alınacaktır. / Numerous difficulties arise in the recognition and enforcement of foreign decisions, which cause delays in judicial activities and prolong the process. In fact, the conflicting parties often cannot reach their expectations or even have to make much more expenses than they expected to reach the right to a fair trial. In this paper, the problems encountered in practice, such as the determination of the competent court, court fees, security, public order, and enforcement procedure, will be discussed, and solutions will be offered for these problems to be solved. In the first part of the paper, the procedural problems will be discussed and in the second part of the paper, the problems encountered in terms of the preliminary and basic conditions of recognition and enforcement within the scope of Article 50 and 54 of the International Private and Civil Procedure Law numbered 5718 will be examined in detail. Finally, under the titles of provisional measures and mandatory mediation, which are of particular importance in practice, the problems experienced in enforcement and solution recommendations will be evaluatedPublication Metadata only Hava yoluyla uluslararası taşımacılığa ilişkin belirli kuralların birleştirilmesine dair sözleşme (Montreal Sözleşmesi) kapsamında tahkim(Dokuz Eylül Üniversitesi, 2024) Tarman, Zeynep Derya; Law SchoolBu çalışmada tahkim, tahkim anlaşması, tahkim yeri ve tahkim prosedürü konuları milletlerarası hava taşımacılığı açısından ele alınacaktır. Bu kapsamda, uluslararası hava taşımacılığından doğan uyuşmazlıkların çözümünde 28.5.1999 tarihli Hava Yoluyla Uluslararası Taşımacılığa İlişkin Belirli Kuralların Birleştirilmesine Dair Sözleşme’nin (Montreal Sözleşmesi) tahkime ilişkin 34. maddesi incelenecektir. Montreal Sözleşmesi’nin uygulama alanına ve devlet mahkemelerinin yetkilerine ilişkin kısaca bilgi verildikten sonra tahkim anlaşmasının şekli, tahkim yeri ile maddi hukuk ve usul hukuku kuralları çerçevesinde tahkim prosedürü konuları detaylandırılacaktır. Uyuşmazlık konusunun Sözleşme kapsamına girmemesi ya da uyuşmazlığın Sözleşme’de maddi hukuk kuralları ile doğrudan düzenlenmemesi halinde uygulanacak olan hukukun nasıl tespit edileceği meselesine değinilecektir. Son olarak, Montreal Sözleşmesi kapsamında tahkimin uygulamada tercih edilmeyen bir alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizması olmasının nedenleri üzerinde durulacaktır.Publication Metadata only Legal aspects of the commercial dealings of slaves during the roman imperial period(N/A, 2023) Sayın, Baha Yiğit; Law SchoolAs a result of the expansion of her borders and the development of the Roman state’s administrative structure, the position of the Roman slaves had also been transformed and Rome became increasingly dependent on slaves. On the other hand, this dependency in question had a very complex structure excluding the possibility of the consideration of the type of dependency in which only the manpower or the labor of the slaves were the center of gravity. Eventually slaves did become one of the most important actors of Roman commercial life, especially with the development of the Roman economy. This study aims to make sense of the slave’s role in the Roman commerce during the imperial period and explore the reasons behind the intensive use of slaves by their masters while also laying down the legal framework which governed their dealings. For that purpose, a general survey of the slave population will be presented followed by a consideration of the legal status of the Roman slave. An exploration of the slave’s role in commerce as a proxy for his master as well his prospects for autonomy will also be undertaken in order to shed light to the connection between the legal environment adapted to fit the commercial activities of slaves and the reasons behind the masters use of them./Roma’nın bir imparatorluk haline gelmesi sonucunda sınırlarının genişlemesi ve idari yapısının gelişimi kölelerin konumlarını da değiştirmiş ve Roma giderek kölelere bağımlı hale gelmiştir. Buna karşın söz konusu bağımlılık oldukça karmaşık bir yapıdadır ve bu bağlamda sadece kölelerin iş gücünün ya da emeklerinin sıklet merkezini teşkil ettiği bir bağımlılıktan bahsedilemez; sonuçta köleler özellikle Roma ekonomisinin gelişmesi ile birlikte Roma ticaret hayatının en mühim aktörlerinden biri haline gelmişlerdir. Bu çalışma, bir yandan imparatorluk dönemi itibarıyla kölenin Roma ticaretindeki rolünü anlamlandırmayı ve kölelerin efendileri tarafından yoğun bir şekilde kullanılmasının arkasındaki nedenleri araştırmayı amaçlar iken öte yandan da kölelerin faaliyetlerini düzenleyen yasal çerçeveyi ortaya koymayı öngörmektedir. Bu amaçla, öncelikle köle nüfusuna ilişkin genel bir bilgi sunulacak ve ardından Roma kölesinin yasal statüsü ele alınacaktır. Son olarak, kölenin ticarette efendisinin temsilcisi olarak rolüne ve de genel olarak kölelerin özerklikleri ve de özgürlük beklentilerine ilişkin bir analiz yapılacaktır. Söz konusu analiz ile kölelerin ticari faaliyetleri ile uyumlu olarak belirlenmiş yasal düzen ve efendilerin kölelerini kullanmaları ardındaki nedenler arasındaki bağlantıya ışık tutmak amaçlanmaktadır.Publication Metadata only Selected problems regarding application by analogy of the rules regulating pledge on movables requiring delivery to irregular pledge(N/A, 2024) Çelebi, Özgün; Law SchoolUnder Turkish and Swiss laws, irregular pledge refers to cases where money or other fungible goods are transferred to the creditor of an obligation to secure such obligation and the creditor undertakes to return goods of the same quantity and quality once the obligation is discharged. Despite lack of specific regulation, validity of irregular pledge is not put into question. However, there is no consensus on the legal status of such relationship. Contemporary scholars generally accept that irregular pledge constitutes a sui generis security transaction and provisions of the Turkish Civil Code regarding pledge on movables requiring delivery can be applied by analogy. For instance, article 939 paragraph 3, requiring removal of possession from the pledgor, and article 949, regarding prohibition of lex commissoria agreements are among provisions that scholars propose to apply by analogy to irregular pledge. The questions whether the security right is an accessory right and how the pledgee can implement their right to satisfy their claim from the proceeds of the pledge are controversial. This paper frames the concept of irregular pledge, discusses the main problems regarding application by analogy of the rules regulating pledge on movables requiring delivery and presents propositions of solution./Türk ve İsviçre hukuklarında düzensiz rehin kavramı, bir miktar nakit paranın veya diğer misli eşyanın mülkiyetinin, teminat amaçlı olarak ve borç ödendiğinde aynı nitelik ve nicelikteki misli eşyanın iadesi kaydıyla alacaklıya devredildiği halleri ifade etmektedir. Özel düzenleme konusu olmamasına rağmen düzensiz rehnin geçerli biçimde kurulabileceği konusunda tereddüt yoktur. Düzensiz rehnin hukuki niteliği tartışmalı olmakla birlikte, çağdaş literatürde genel olarak sui generis bir teminat biçimi olduğu görüşü benimsenmekte ve ilişkiye Türk Medeni Kanunu’nun teslime bağlı taşınır rehnine ilişkin hükümlerinin kıyasen uygulanması önerilmektedir. Örneğin, dolaysız zilyetliğin rehin verenden kaldırılmasını öngören TMK m. 939/f. 3 hükmüyle lex commissoria yasağına ilişkin TMK m. 949 hükmü kıyasen uygulanması önerilen hükümler arasındadır. Rehin hukukun temel ilkelerinden olan alacağa bağlılık ilkesinin uygulanıp uygulanmayacağı ve teminat hakkı sahibinin teminatı paraya çevirme hakkını ne şekilde uygulamaya koyabileceği ise tartışmalı konulardır. Bu çalışmada düzensiz rehin kavramının çerçevesi çizilerek teslime bağlı taşınır rehni hükümlerinin kıyasen uygulanmasına ilişkin temel bazı sorunlar incelenmiş ve çözüm önerileri getirilmiştir.Publication Metadata only Arbitrating business and human rights disputes(İstanbul Üniversitesi, 2020) Tarman, Zeynep Derya; Faculty Member; Law School; 177966Keeping the negative impacts of business activities on human rights and the weak position of the victims as well as other parties, the Hague Rules on Business and Human Rights Arbitration (Hague Rules) have recently been adopted with the description that international arbitration holds great promise as a method to be used to resolve human rights disputes involving business. While there are criticisms about the practicability and the usefulness of the Hague rules, with certain consideration for improvement, the Hague Rules can be an effective step towards achieving justice for victims of Business and Human Rights violations and abuses. This paper aims to present first the history of creation and analysis of the effectiveness of the Hague Rules, and second, to elaborate on why arbitration is a good option for Business and Human Rights disputes. After that, the paper will present the challenges related to the applicability of the rules followed by its future implications. / Ticari faaliyetlerin insan hakları üzerindeki olumsuz etkileri ve mağdurların zayıf konumu dikkate alınarak çok uluslu şirketlerin sebep olduğu insan hakları ihlallerinin tahkim yoluyla çözümü için yakın zamanda İş Dünyası ve İnsan Hakları Lahey Tahkim Kuralları (Lahey Kuralları) kabul edilmiştir. Söz konusu Lahey Kurallarının yararlılığı ve elverişliliği konusunda eleştiriler olmakla beraber Kurallar, çok uluslu şirketlerin sebep olduğu insan hakları ihlalleri mağdurlarına adalete erişim konusunda etkin bir yol sunabilir. Bu çalışmanın konusu, Lahey Kurallarının ortaya çıkma sürecini ve tarihçesini kısaca ortaya koyduktan sonra tahkimin insan hakları ihlallerinden doğan uyuşmazlıkların çözümü konusunda neden tercih edilmesi gerektiğini incelemektir. Bu kapsamda, Lahey Kurallarının iş dünyası ve insan hakları uyuşmazlıklarının kendine has özellikleri dikkate alınarak hazırlanmış maddeleri ele alınacaktır. Ayrıca çalışmada Lahey kurallarının eksiklikleri ve geliştirilmesi gereken noktaları üzerinde de durulacaktır.Publication Metadata only İnsan hakları avrupa mahkemesi kararları ışığında tutuklama hukukuna eleştirel yaklaşım(Marmara Üniversitesi, 2011) N/A; Centel, Nuri Tankut; Faculty Member; Law School; 4945The Turkish legislation is in principle compliant with the decisions of European Court of Human Rights. However certain important complications arise in the enforcement of legislation with regard to the following: lack of care in determining whether facts revealing strong suspicion of crime exist; acting as if pre-trial detention is compulsory where merely a legal presumption is present; not setting forth the adequate reasoning in decisions regarding pre-trial detention or the extension of the pre-trial detention period; exceeding the reasonable period of time in pre-trial detention, disregarding the health conditions of the detainee and failing to provide conditions that respect human dignity in detention facilities. / Öz: Tutuklamaya ilişkin Türk hukukundaki yasal düzenlemeler, genel olarak, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin kararlarıyla uyumludur. Buna karşılık, uygulamada kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunup bulunmadığının gerektiği gibi denetlenmemesi, yasal karineler olarak adlandırılan hallerde tutuklama mecburiyetinin bulunduğu şeklinde davranılması, tutuklama ve tutukluluğun devamı kararlarında yeterli gerekçe gösterilmemesi, tutuklamada makul sürenin aşılması, tutuklunun sağlık durumunun göz önüne alınmaması ve tutukevinde insan onuruna yakışan koşulların sağlanamaması gibi önemli sorunlar yaşanmaktadır.Publication Metadata only Anonim şirket genel kurul kararlarının hükümsüzlüğü ihtilaflarında tahkim(Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, 2020) N/A; N/A; Kayıklık, Abdurrahman; Researcher; Law School; 307836Genel kurul kararlarının hükümsüzlüğüne dair uyuşmazlıklar, anonimşirketlerde en tipik ve yaygın ihtilaflardandır. Bu ihtilafların tahkim yoluyla hızlıbir şekilde çözülmesi, şirket ve hissedarlar için özellikle hukuki belirlilik açısındanavantajlıdır. Ancak bu ihtilafların tahkime elverişliliği, şirketler hukukunun esassözleşmesel tahkim şartına cevaz verip vermediği ve yargılama usulünün bu davalardaözellik arz etmesi konuyu tartışmalı kılmaktadır. Bu çalışmada tüm bu tartışmalımeseleler karşılaştırmalı hukuktaki gelişmeler de dikkate alınarak incelenmiş ve konuhakkındaki hukuki belirsizlikleri gidermek üzere öneriler sunulmuştur.Publication Metadata only The responsibility of legal persons in criminal law - application of sanctions on companies(Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, 2016) Centel, Fatma Nur; Faculty Member; Law School; 33038The Turkish Criminal Code numbered 5237 does not regard legal persons as perpetrators of crime, (TCC Art. 20) however, private law legal persons may be subjected to certain security measures because of the commission of certain crimes enumerated in the Code. (TCC Art. 60) According to TCC Art. 60, these measures are “cancellation of the permit issued by public authorities” and “confiscation”. It is possible not to rule for the application of these measures if being subject to them would create a result that is heavier on the legal person than the offence in question. (TCC Art. 60/3) “Judicial fine” is not among the sanctions applicable to legal persons. on the other hand, it is possible for legal persons to be subjected to administrative fines pursuant to Article 43/A of the Misdemeanors Code after the amendment of 2009. Security measures and administrative fines may be imposed on joint stock corporations, limited liability corporations, general partnerships and commandite companies which are private law legal persons. / Öz: 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda tüzel kişiler suç faili sayılmamakta (TCK m.20), sadece özel hukuk tüzel kişilerine Yasa’da gösterilen bazı suçlar dolayısıyla güvenlik tedbiri uygulanması öngörülmektedir (TCK m.60). Bunlar 5237 sayılı TCK m.60’a göre, “kamu kuruluşlarınca verilen faaliyet izninin iptali” ile “müsadere” olmaktadır. Kamu kuruluşlarınca verilen faaliyet izninin iptal edilmesi ile müsadereye başvurulmasının işlenen fiile nazaran daha ağır sonuç doğurabileceği hallerde bu tedbirlere hükmedilmemesi mümkündür (TCK m.60/3). Tüzel kişilere ödenecek yaptırımlar arasında “adli para cezası” bulunmamaktadır. Ancak, 2009 yılında yapılan düzenlemeyle 5326 sayılı Kabahatler Kanunu m.43/A’da bazı suçlardan dolayı özel hukuk tüzel kişileri hakkında idari para cezasına hükmedilmesi öngörülmüştür. Özel hukuk tüzel kişisi olan anonim, limitet, kolektif ve komandit şirketler hakkında güvenlik tedbiri ile idari para cezası uygulanması söz konusu olacaktır.Publication Metadata only Copyright law practice in Turkey(Istanbul University Press, 2020) N/A; N/A; Nevhis, Deren Yıldırım; Faculty Member; Law School; 176366Zusammenfassung Das Gesetz fuer geistige Schoepfungen und Kunstwerke trat im Jahre 1951 in Kraft. Es bestimmt den Schutzgegenstand des Urheberrechts und stellt verschiedene Kategorien,wie wissenschaftliche und literarische Werke,musikalische Werke, Kunstwerke und Filmwerke auf. Seit der Gesetzesaenderung im Jahre 1995 werden auch verwandte Schutzrechte des ausuebenden Kuenstlers,des Herstellers von Tontraegern und des Sendeunternehmens anerkannt Der Schutz der Verwertungsrechte und der urheberlichen Persoenlichkeitsrechte bildet Den Kernpunkt dieses Rechtsbereiches. Der einstweilige Rechtschutz spielt im Urheberrecht eine kritische Rolle. Die Einfuehrung der Berufungsinstanz ist aus diesem Grund zu begruessen, da die Gerichtspraxis in Vergangenheit zur Abweisung der Antraege tendierte. / Abstract The Turkish Copyright Act is from 1951. This Act distinguishes between several classes of works such as linguistic works, musical works, works of arts and cinematographic works. Under the amendment in 1995 the same. Act is regulating the related rights: The protection of the rights of exploitation and moral rights is a sensitive subject for legal practice. Furthermore, the protection of copyrights is related with preliminary injunctions. The provisional legal protection of copyrights can be safeguarded by the new built. Courts of appeal in Turkey. / Öz (Türk) Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu 1951 tarihlidir. Söz konusu kanun birçok eser kategorisine yer vermektedir; bunlar sırasıyla edebiyat eserleri, müzik eserleri, güzel sanat eserleri ve sinema eserleridir. 1995 değişikliği ile aynı kanun eser ile bağlantılı hakları da koruma altına almıştır. Uygulamada eser üzerindeki mali haklar ile manevi yetkilerin hukuki korunmas hassas bir konudur. Bunun yanı sıra telif haklarının korunması ihtiyati tedbirler ile de bağlantılıdır. Fikri hakların geçici korunması yeni kurulan istinaf mahkemeleri ile de garanti altına alınmıştır.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »