Publication: The relationship between quality of life, depression and sexual function in epileptic patients
Files
Program
KU-Authors
KU Authors
Co-Authors
YIlmaz, Ayşe
Mutlu, Aytül
Çokar, Ayşe Özlem
Gözübatık Çelik, Rabia Gökçen
İslam, Serkan
Yılmaz, Enver Demirel
Ünal, Özge
Advisor
Publication Date
2019
Language
Turkish
Type
Journal Article
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Abstract
Objectives: epilepsy is defined as a chronic neurological disease that results from increased excitability of nerve cells in the brain and requires prolonged or lifelong treatment. Epilepsy is the most common disease seen in neurology practice in childhood and adolescence, and is the second most common disease after cerebrovascular disease in the elderly. In recent years, quality of life for patients with many diseases has gained importance, to increase patient satisfaction and standard of living, but also to reduce costs, and a number of assessment scales have been developed. The aim of this study was to evaluate the quality of life of epilepsy patients and related factors in order to determine the appropriate treatment methods to improve psychosocial findings. Methods: patients aged 18 to 65 years who had experienced a complex partial or generalized epileptic seizure in the previous year and had been definitively diagnosed with epilepsy were included in the study. Demographic data were noted and evaluated. The Quality of Life in Epilepsy-31 (QOLIE-31) inventory and the Hamilton Depression Rating Scale were administered to all of the patients, as well as the Arizona Sexual Experience Scale. The statistical analysis was performed using NCSS 2007 and PASS 2008 statistical software (NCSS, LLC, Kaysville, UT, USA). Results: a total of 72 patients were included in the study; 45 were female. The mean age was 28.93 +/- 10.72 years and the mean duration of treatment was 8.14 +/- 8.40 years. In all, 34 patients (47.2%) had multiple seizures per year. The Hamilton Depression Rating Scale scores and QOLIE-31 measurement of anxiety related to seizures, total quality of life, emotional well-being, energy/fatigue, cognitive status, and social function were analyzed. There was a negative correlation between the total scores of 52.8% (p <= 0.005). Sexual dysfunction negatively affected all subscales of quality of life in female patients, while total quality of life subscores were negatively affected in males (p<0.005). Conclusion: pilepsy patients and their families should be well informed about the disease and trained extensively about living with seizures beginning at the diagnosis stage. A multidisciplinary approach to treatment that includes the various factors that can affect quality of life will lead to more effective treatment and follow-up. / Giriş ve amaç: Epilepsi nöroloji pratiğinde çocukluk ve ergenlik çağında en sık, ileri yaşta ise beyin damar hastalıklarının ardından ikinci en sık rastlanan hastalıktır. Son dönemlerde epilepsi hastalarında memnuniyeti ve yaşam standartını yükseltmek, hastalığın maliyetini azaltmak amacıyla hastaların yaşam kalitesi önem kazanmış, çeşitli ölçekler geliştirilmiştir. Çalışmamızda epilepsi hastalarının yaşam kalitesinin tespiti ve etkileyen faktörlerin belirlenip hastaların psikososyal bulguların iyileştirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem ve gereçler: Çalışmaya 18–65 yaş arası en az bir yıldır kompleks parsiyel veya jeneralize tipte epileptik nöbet geçiren ve kesin epilepi tanısı alan hastalar dahil edildi. Demografik verileri excel formatında not edilerek değerlendirildi; araştırmacılar (psikolog) tarafından tüm hastalara, epilepsi yaşam kalitesi testi Qolie-31, Hamilton depresyon değerlendirme ölçeği ve cinsiyetlerine göre Arizona cinsel işlev bozukluğu testleri uygulandı. Bulgular: Kırk beşi kadın toplam 72 hasta çalışmaya dahil edildi. Ortalama yaş 28.93±10.72 yıl; ortalama tedavi süreleri 8.14±8.40 yıldı. Otuz dört hasta (%47.2) yılda birden fazla nöbet geçirmekteydi. Hamilton depresyon değerlendirme ölçeği skorları ile QOLIE-31’in nöbete ilişkin kaygılar; toplam yaşam kalitesi, emosyonel iyilik, enerji/yorgunluk, bilişsel durum ve sosyal fonksiyon skorları arasında; ölçek toplam skorları arasında negatif yönde %52.8 düzeyinde ilişki gözlenmiştir (p≤0.005). Tüm hastalarda cinsel işlev bozukluğunun yaşam kalitesinin alt skorlarını negatif yönde etkilendiği izlendi (p≤0.005). Tartışma ve sonuç: Epilepsi hastaları multidisipliner yaklaşımla ele alınmalıdır; hastaların psikososyal ve cinsel fonksiyon bozukluğu gibi yaşam kalitesini etkileyen faktörler gözönüne alındığında tanı, tedavi ve takiplerinde daha etkili olunabilineceği unutulmamamlıdır.
Description
Source:
Epilepsi
Publisher:
Kare Yayıncılık
Keywords:
Subject
Medicine, Clinical neurology