Research Outputs
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.14288/2
Browse
37 results
Search Results
Publication Metadata only An evaluation of the doctoral theses in the field of family nursing in Turkey(Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2020) Gürkan, Kübra Pınar; Aydoğdu, Nihal Gördes; Dokuzcan, Deniz Aslı; N/A; Bahar, Zühal; Faculty Member; School of Nursing; 3918Objective: This study was performed to determine the features of doctoral theses in the field of family nursing in Turkey, and the distribution of the doctoral theses by their subjects. Study Design: Based on scanning of the concepts and departments, the data of this descriptive study were retrospectively obtained from the National Thesis Database Center of the Higher Education Council. Its search concept used the words, “family and home care”, and its search department used the word, “nursing”. The data were analyzed using a questionnaire consisted of 10 items developed by the researchers. The items included the date when the thesis was completed, study design, study subject, location of the research, study sample, sample size, interventions, model use and department. Results: This study obtained the complete texts of 46 doctoral theses. The evaluation found that 65.2% of the theses in the field of family nursing were made between the years of 2004 and 2016. In 54.3% of the theses, the sample group consists of relatives of the patients and near the half of the studies were half-experimental and 52.2% of them were done in clinics. Models were used by only 10.9% of the theses. Conclusion: Doctoral theses related to family nursing and home care increased in the 2000 s. They focused on caregivers due to increasing chronic diseases. The few family-based studies on protecting and developing health, one of the basic functions of the nurses, show that much more attention should be devoted to this field. /Öz: Amaç: Bu çalışma, Türkiye’de aile hemşireliği konusunda yapılmış doktora tezlerinin özelliklerini ve konularına göre dağılımını belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışma Planı: Tanımlayıcı tipte olan bu çalışmanın verileri geriye dönük olarak Yüksek Öğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi veri tabanından kavram ve anabilim dalı düzeyinde tarama yapılarak elde edilmiştir. Kavram taramasında, “aile, evde bakım”; anabilim dalı taramasında ise, “hemşirelik” kelimeleri kullanılmıştır. Tezler araştırmacılar tarafından geliştirilen 10 maddelik soru formu değerlendirilmiştir. Bunlar tezin tamamlanma yılı ve hangi anabilim dalında yapıldığı, örneklem grubu, araştırma tipi, araştırmanın yapıldığı yer, araştırma konusu, model kullanılma durumudur. Verilerin analizinde sayı ve yüzdelikler kullanılmıştır. Bulgular: Bu çalışmada tam metnine ulaşılan 46 doktora tezi incelenmiştir. Değerlendirme sonucunda aile hemşireliği alanında yapılan tezlerin %65,2’sinin 2004–2016 yılları arasında yapıldığı saptanmıştır. Tezlerin %54,3’ünün örneklem grubunu hasta yakınları oluşturmakta olup, çalışmaların yarısına yakını yarı deneyseldir ve %52,2’si klinikte yapılmıştır. Tezlerin sadece %10,9’unda model kullanılmıştır. Sonuç: Aile, aile hemşireliği ve evde bakıma yönelik yapılan doktora tezlerinin özellikle 2000’li yıllarda artış gösterdiği ve genellikle artan kronik hastalıklara bağlı olarak bakım vericilere yönelik yapıldığı görülmektedir. Hemşirelerin temel fonksiyonlarında birisi olan sağlığın korunması ve geliştirilmesinde aile temelli yapılan çalışmaların az olması bu alana daha fazla önem verilmesi gerektiğini göstermektedir.Publication Metadata only Awareness of nursing legislations and legal responsibilities among nurses(Galenos Yayınevi, 2016) Çetin, Gürsel; N/A; Karabakır, Belkız; Nurse; School of Medicine; Koç University Hospital; N/AObjective: To avoid legislative complications in nursing, it is important for the nurses to know their professional and legal responsibilities. Therefore, we aimed to investigate the awareness and cognizance of nurses toward these issues in order to determine the subjects that are not well-known and to propose actions to mediate this problem. Materials and Methods: The descriptive research was conducted at the Istanbul University, Hospital of the Cerrahpasa Medical Faculty; from the approached 950 nurses a total of 606 participated in this study. The data was collected using a 25-item questionnaire using the face-to-face method. The data obtained was statistically analyzed using SPSS 14 with respect to: education, the current and/or previous work unit, proficiency and previous educational training regarding these issues. The statistical connection amongst data was determined using the chi-square test and values of p≤0.05 were considered significant. Results: A significant proportion of the nurses are not aware of their legal and professional responsibilities or are misinformed. We found no connection between the level of knowledge and their unit of employment but found a significant correlation with their level of education, professional experience, history of specific education for nursing responsibilities and legislation. Conclusion: In conclusion it is suggested that additional training on these issues should be carried out periodically for all nurses independent of hierarchy. / Amaç: Hemşirelik uygulamalarında gerek mesleki gerek ise hukuki sorumluluk açısından bilgisizlikler, belirsizlikler olduğu öngörülmekte olup; çalışma ile hemşirelerin tabi oldukları mevzuat ve hukuki sorumluluklarına ilişkin bilgi ve farkındalık düzeylerinin belirlenmesi, mevcut bilgi eksikliğine dikkat çekerek hukuki sorunlar ile karşılaşmamaları için yapılması gereken çalışmalar ve alınması gereken önlemlerin ortaya konulması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı nitelikteki çalışmada; İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde görev almakta olan hemşirelerden (n=950) ulaşılabilen ve çalışmayı kabul eden 606 tanesi ile çalışılmıştır. Veriler; yüz yüze yöntemiyle 25 sorudan oluşan bir anket formu kullanılarak toplanmış, SPSS 14 programı ile değerlendirilmiş ve mezuniyet durumu, şu an ve/ veya önceden çalışılan birim, mesleki deneyim ile konuya ilişkin eğitim almış olup olmama gibi değişkenlere göre farklılıklar sınanmıştır. Veriler arasındaki ilişkiler istatistiksel olarak Ki–kare testi ile araştırılmış; p≤0.05 değerleri anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular: Hemşirelerin önemli bir bölümü tabi oldukları mevzuatı ve hukuki sorumluluklarını bilmemekte veya yanlış bilmektedir. Ayrıca, farklı birimlerdeki katılımcıların cevapları arasında anlamlı farklılık saptanmazken; eğitim düzeyi, mesleki deneyim, konuya ilişkin eğitim almış olup olmama durumları ile katılımcıların cevapları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Sonuç: Bulgular; konuya yönelik hizmet içi eğitimlere ek olarak, kıdem farkı gözetmeksizin bu eğitimlerin periyodik olarak tekrarını gerekli kılmıştır.Publication Metadata only Barriers to and factors affecting use of research findings by nurses in university hospitals in two different regions of Turkey(Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi, 2015) Gözüm, Sebahat; Çapık, Cantürk; Kıssal, Aygül; Aydoğdu, Nihal Gördes; Ersin, Fatma; N/A; Bahar, Zühal; Beşer, Ayşe; Faculty Member; Faculty Member; School of Nursing; School of Nursing; 3918; 143490Aim: The aim of this study was to evaluate use of nursing research findings by nurses in two University hospitals in the west and east of Turkey. Methods: This is a descriptive and comparative study and is being conducted in two university hospitals in the west and east of Turkey. The study population includes all nurses working at these two hospitals. Sampling will not be performed and all nurses accepting to participate in the study are going to be included in the study. Data are being collected with Socio-Demographic Characteristics Form and Barriers to Research Findings Scale. For analysis of the data, importance test of difference between two groups and ANOVA analysis were used. Results: Seventy-eight point nine percent of the nurses at University Hospital in east of Turkey and 95.5% of the nurses at University Hospital in west of Turkey took a research course. Eleven point nine percent of the nurses at University Hospital in east of Turkey and 9.8% of the nurses at University Hospital in east of Turkey noted that they read a nursing journal regularly. The only significant difference between the nurses at University Hospital in east of Turkey and the nurses at University Hospital in west of Turkey was in the subscale of setting (p < .05). However, there was no significant difference in the subscales of nurse, presentation and research (p > .05). Conclusion: Effects of organizational factors were more predictive of research utilization. The nurses had perceived barriers to research utilization to a moderate degree. Administrators should develop strategies directed towards creating a research culture. Nursing research centers should be established in hospitals. Nursing schools and hospitals should cooperate in conduction of research projects. In-service training programs should be offered to spread research findings. National research centers which will help to spread research findings among nurses should be established. /Öz: Amaç: Bu çalışmanın amacı Türkiye'nin batı ve doğu'sunda yer alan iki üniversite hastanesinde çalışan hemşirelerin araştırma kullanımdurumlarının değerlendirilmesidir. Yöntem:Karşılaştırmalı tanımlayıcı tipte olan bu çalışma Türkiye'nin doğu ve batı'sında yer alan ikiüniversite hastanesinde yürütülmüştür. Araştırmanın evrenini iki hastanede çalışan tüm hemşireler, örneklemini araştırmaya katılmayı kabuleden hemşireler oluşturmuştur. Veriler Sosyo-Demografik Özellikler Bilgi Formu ve Araştırma Kullanım Engelleri Ölçeği ile toplanmıştır.Verilerin analizinde iki ortalama arasındaki farkın önemlilik testi ve tek yönlü varyans analizi kullanılmıştır. Bulgular: Türkiye'nindoğusunda bulunan üniversite hastanesi'nde çalışan hemşirelerin %78.9'u ile Türkiye'nin batısında bulunan üniversitesi hastanesi'ndeçalışan hemşirelerin %95.5'i eğitimleri süresince araştırma dersi almıştır ve doğu bölgesinde çalışan hemşirelerin %11.9'u ile batı bölgesindeçalışan hemşirelerin %9.8'i düzenli olarak hemşirelik dergisi okumaktadır. Her iki hastanede çalışan hemşirelerin Araştırma KullanımEngelleri Ölçeği alt boyutları puan ortalamalarının karşılaştırılmasında yalnızca kurum alt boyutu puan ortalamaları arasında istatistikselolarak anlamlı bir fark varken (p = .000) sunum, hemşire, ve araştırma alt boyutları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farksaptanmamıştır (p > .05). Sonuç: Araştırma kullanımını etkileyen en önemli etmenlerden bir tanesi organizasyonel faktörlerdir. Buna yönelikolarak yöneticiler kurumlarda araştırma kültürü oluşturmada stratejiler geliştirmeli, hastanelerde hemşirelik araştırma merkezleri kurularak,hemşirelik fakülte/yüksekokulları ve hastane işbirliği ile çalışmalar yürütülmelidir. Hizmetiçi eğitimler düzenlenerek araştırma bulgularınınpaylaşımı sağlanmalı ve ulusal araştırma merkezleri kurulmalıdır.Publication Metadata only Cardiovascular surgery nurses association during the COVID-19 pandemic(Koç Üniversitesi HYO Semahat Arsel Hemşirelik Eğitim ve Araştırma Merkezi (SANERC), 2020) Köken, Zeliha Özdemir; Savaş, Hafize; Eroğlu, Derya; N/A; Çelik, Sevilay Şenol; Faculty Member; School of Nursing; 5676The novel coronavirus disease, which started in China and affectedthe whole world, has been declared a pandemic by the World HealthOrganization due to its high rapid spread and mortality rates. Therapid spread of the disease and need for intensive care caused theestablishment of pandemic hospitals in Turkey and all over theworld. Special healthcare teams have been formed to take part in themanagement of coronavirus cases in pandemic hospitals. One of the mostimportant team members who take the most responsibility is nurses.Nurses working in different fields took part in the pandemic clinics andintensive care units in this process. Cardiovascular surgery nurses, whoare experienced in critical patient care, mechanical ventilation support,cardiopulmonary resuscitation, mechanical circulation support, andemergency situation management, also served on the pandemic teams.In this article, the duties and responsibilities of cardiovascular surgerynurses, their problems and needs during the pandemic process, andtheir contribution to the process were evaluated./Öz: Çin’de başlayarak tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs hastalığı, yüksek yayılım hızı ve mortalite oranları nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilmiştir. Hastalığın hızlı yayılımı ve yoğun bakım gereksinimi, tüm dünyada ve Türkiye’de pandemi hastanelerinin oluşturulmasına neden olmuştur. Pandemi hastanelerinde koronavirüs olgularının yönetiminde görev almak üzere özel ekipler oluşturulmuştur. Bu ekiplerin en çok sorumluluk alan en önemli üyelerinden biri hemşirelerdir. Farklı alanlarda çalışan hemşireler bu süreçte pandemi klinik ve yoğun bakımlarında görev almışlardır. Kritik hasta bakımı, mekanik ventilasyon desteği, kardiyopulmoner resüsitasyon, mekanik dolaşım desteği, acil durum yönetimi konularında deneyimli olan kalp damar cerrahi hemşireleri de pandemi ekipleri içerisinde hizmet vermiştir. Bu makalede, pandemi sürecinde görev alan kalp damar cerrahi hemşirelerinin bu süreçte yerine getirdikleri görev ve sorumluluklar, yaşadıkları sorunlar ve gereksinimleri, sürece katkıları değerlendirilmiştir.Publication Metadata only Comparing nurses attitudes toward productivity with the organizational and managerial structures in hospitals(Koç Üniversitesi HYO Semahat Arsel Hemşirelik Eğitim ve Araştırma Merkezi (SANERC), 2012) Baykal, Ülkü; N/A; Göktepe, Nilgün; Faculty Member; School of Nursing; 106155Objective: To compare nurses’ attitudes towards productivity with the organizational and managerial structures in hospitals. Method: The study is descriptive in design. The study population consists of 1061 nurses working in 18 government, university, and private hospitals on the European side of Istanbul. In order to colle ct the data, a survey on the nurses’ socio-demographic background and aspects of their hospital’s administrative and organizational structures was distributed. Additionally, a 39-item "Attitude on Productivity Scale" with 5 subgroups was used. The data were obtained after ethics committee approval and individually collected from each hospital. Data were analyzed using SPSS 17.0 package program. Results: The average score of nurses’ attitudes towards productivity is at a medium level (48.98±11.44); the sub-dimension of “dedication to job” (70.35±15.93) is the highest, while the sub-dimensions of “working conditions” (33.04±16.16) and “awarding” (33.02±20.86) are the lowest ones. The comparisons between the nurses’ attitudes towards hospital productivity with a total score and subscale scores in hospital building systems and structures and nursing and general management style are statistically significant (p<001). Conclusion: The results indicate that hospital building systems and structures as well as nursing and general management approaches do affect the nurses’ attitudes towards productivity and future improvement efforts on these issues can have a positive impact on these attitudes. / Öz: Amaç: Bu çalışmada, hemşirelerin verimliliğe ilişkin tutumları ile hastanelerin örgütsel ve yönetsel yapılarına ilişkin özelliklerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışma tanımlayıcı tasarımda gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya, İstanbul İli Avrupa bölgesinde yer alan 18 hastaneden (Sağlık Bakanlığı ve üniversite hastaneleri ile özel hastaneler) 1061 hemşire katılmıştır. Veri toplama aracı olarak, hemşirelerin sosyo-demografik özellikleri, hastanelerin verimlilikle ilişkili olduğu düşünülen yönetsel ve örgütsel yapılarına yönelik bir anket ile 39 madde ve beş alt boyuttan oluşan “Verimliliğe İlişkin Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma verileri, etik kurul onayı alındıktan sonra, hastanelere gidilerek elden dağıtılıptoplanmıştır. Veriler SPSS 17.0 paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular: Hemşirelerin, Verimliliğe İlişkin Tutum Ölçeği’nden aldıkları toplam puan ortalamasının orta düzeyde olduğu (48.98±11.44), ölçek alt boyut puanlarından ise “Mesleğe Bağlılık” (70.35±15.93) alt boyutunda en yüksek, buna karşın “Ödüllendirme” (33.02±20.86) ve ‘Çalışma Koşulları’ (33.04±16.16) alt boyutlarında da en düşük puan ortalamasına sahip oldukları bulunmuştur. İstatistiksel karşılaştırmalarda; hemşirelerin verimliliğe ilişkin tutum toplam puan ve alt boyut puanları ile hastanelerin fizik yapı-donanımı, hemşirelik personelinin yönetimi ve kurumun yönetim anlayışı gibi bir çok değişken arasında anlamlı farkların olduğu belirlenmiştir (p<001). Sonuç: Hastanelerin fizik yapı-donanım, hemşirelik personelinin yönetimi ve genel yönetim anlayışının, verimliliğe ilişkin tutumu etkilediği; dolayısıyla bu konularda yapılacak iyileştirme çalışmalarının tutumu olumlu yönde etkileyebileceği söylenebilir.Publication Metadata only Comparison of perceptions of students and academicians on generation Y characteristics(Yönetici Hemşireler Derneği, 2020) Baydın, Nihal Ünaldı; İspir, Öznur; Aydın, Sevilay; N/A; Emiralioğlu, Ramazan; Nurse; N/A; Koç University Hospital; N/AAim: This study aimed to examine nursing students’ self-assessments and academicians’ assessments of them in terms of Generation Y characteristics and to compare them perception. It used a descriptive and correlational research design. Method: The sample of this study consisted of 422 students and 75 academicians in the faculty of nursing at a state university in the 2016-2017 academic year. The data were collected using an Introductory Information Form and the Teachers’ Perceptions of Generation Y Student Characteristics Scale. The data were analyzed with using descriptive analyses, the t-test, the Mann-Whitney U test and the Kruskal-Wallis test. Results: This study found that the students’ total mean score on the scale was 3.83±0.49, while the academicians’ was 3.00±0.48. The self-assessments of students were slightly higher than the assessments of academicians, but the difference was not significant. In terms of the perceptions about Generation Y regarding students, the academicians were found to assess students at the lowest level in the “Job Orientation” subscale, while the students were found to assess themselves at the lowest level in the “Learning Orientation” subscale. Conclusion: Results of the study shows that the assessments of students and academicians in terms of the Generation Y characteristics of students were at the moderate levels and similar. / Öz: Amaç: Araştırma, hemşirelik öğrencilerinin, Y kuşağı özellikleri açısından öz değerlendirmeleri ile öğretim elemanları tarafından yapılan değerlendirilmeleri karşılaştırmak amacıyla tanımlayıcı ve ilişki arayıcı tasarımda gerçekleştirilmiştir. Yöntem: Araştırmanın örneklemini, 2016-2017 eğitim-öğretim yılında bir devlet üniversitesine bağlı hemşirelik fakültesinde öğrenim gören 422 öğrenci ve 75 öğretim elemanı oluşturmuştur. Veriler, öğrenci ve öğretim elemanlarına yönelik oluşturulan Tanıtıcı Bilgiler Formu ile Öğretmenlerin Y Kuşağı Öğrenci Özellikleri Algıları Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Veriler, tanımlayıcı analizler, t testi, Mann-Whitney U testi ve Kruskal Wallis testi kullanılarak değerlendirilmiştir. Bulgular: Öğrencilerin, ölçekten aldıkları toplam puan ortalaması 3,83±0,49 iken, öğretim elemanlarının 3,00±0,48 puan aldıkları saptanmıştır. Öğrenci öz değerlendirmelerinin öğretim elemanı değerlendirmelerinden biraz yüksek, ancak anlamlı olmadığı saptanmıştır. Öğretim elemanlarının öğrencilere ilişkin Y kuşağı algısında en düşük değerlendirme “İş Yönelimi” alt boyutunda olurken, öğrencilerin ise kendilerini “Öğrenme Yönelimi” alt boyutunda daha düşük değerlendirdikleri görülmüştür. Sonuç: Araştırma sonucunda, öğrencilerin ve öğretim elemanlarının, öğrencilerin Y kuşağı özellikleri açısından değerlendirmelerinin orta düzeyde olduğu ve karşılaştırmaların benzerlik gösterdiği saptanmıştır.Publication Metadata only Creating ethical behaviors in nursing management(Yönetici Hemşireler Derneği, 2018) Kıvanç, Meral Madenoğlu; N/A; Hakko, Arzo; Nurse; N/A; Koç University Hospital; N/ABy searching literatures, primarily, nursing management and the frame of ethical concept and the importance of creating ethical behaviours in nursing management were investigated. In the light of previous studies, this study would like to draw attention to the importance of respect to humans, authority, autonomy, utilitarianism, not behaving badly, justice and loyality principles. Therefore, it has aimed to guide nursing managers how to manage ethical codes about the subjects on workers selection, training, development, orientation and motivation. The main objective of nurses is treating patients perfectly. The objective of nursing managers should be realizing quality of professional service and productivity targets simultaneously. The nurses caring patients by the ethical principles is also providing them being professional in their field. They should be managed by ethical codes in the processes of hiring, training, performance evaluation and awarding to achieve a nursing care by the respect to the human beings with the basic ethical principles. In conclusion, as it should be in all maganement systems, nursing managers also should use their authority by determining standarts with the ethical codes. This would achieve institutions to their goals and also it would be helpful to the workers, patients and the community simultaneously. / Yapılan literatür incelemesinde, öncelikle hemşirelik hizmetleri yönetimi ve etiğin kavramsal çerçevesi ve hemşirelik hizmetleri yönetiminde etik davranış oluşturmanın önemi irdelenmiştir. Hemşirelikte etik ilkelere ilişkin yapılan çalışmalar ışığında; insana saygı, babacan otorite, özerklik, yararlılık, kötü davranmama, doğruluk, adalet ve sadakat ilkelerinin önemine dikkat çekilmiştir. Dolayısıyla hemşirelik hizmetleri yöneticisinin personel seçimi, eğitimi, geliştirilmesi, oryantasyonu ve motivasyonu gibi konularda etik kodları nasıl yöneteceği ile ilgili yol gösterilmeye çalışılmıştır. Hemşirelerin temel amacı, hasta bireyin en iyi biçimde bakım ve tedavisini uygulamasıdır. Hemşirelik hizmetleri yöneticisinin amacı ise mesleki hizmet kalitesi ve verimlilik hedeflerinin eş zamanlı gerçekleştirmesidir. Hemşirelerin etik ilkeler doğrultusunda bakım vermeleri kendi profesyonelleşmelerini de sağlamaktadır. Temel etik ilkelerle, insana saygı çerçevesinde bakım verilebilmesi için hemşirelerin işe alınma, eğitim, performans değerlendirme ve ödüllendirme gibi süreçlerde etik kodlarla yönetilmesi gerekmektedir. Sonuç olarak, bütün yönetim sistemlerinde olması gerektiği gibi hemşirelik hizmetleri yönetiminde de yöneticilerin etik kodlar çerçevesinde standartlar belirleyerek yetkilerini kullanmaları hem kurumları hedefine ulaştıracak hem de çalışanların, hastaların ve toplumun yararına olacaktır.Publication Metadata only Determination of child abuse potential and related factors of mothers with children with down syndrome: a descriptive study(Türkiye Klinikleri, 2021) N/A; N/A; Ocakçı, Ayşe Ferda; Özçevik Subaşı, Damla; Faculty Member; PhD Student; School of Nursing; Graduate School of Health Sciences; 1729; N/AObjective: Even though children with disabilities are exposed to abuse more than their peers, limited number of studies include the issue of children with disabilities. The purpose of this study was to identify abuse potential of mothers with Down syndrome children. Material and Methods: This study was conducted in a special education and rehabilitation centers for children with disabilities in İstanbul by using a cross-sectional design. In the process of data collection, two different types of forms were utilized: Participant Data Collection Form and Abuse Awareness Scale for Parents. The evaluation of data was handled through independent samples t-test, Mann-Whitney U test, Kruskal-Wallis H test, Bonferoni-corrected Mann-Whitney U test and multiple regression analysis. Results: It was identified that the difference between education of mothers, number of children, type of the family, occupation, perceived socio-economic status, perceived social support level, considering to be abused in childhood of mothers and the mean score of Abuse Awareness Scale for Parents were statistically significant. Conclusion: The abuse potential of mothers of children with Down syndrome was found out as medium level. It was determined that 53.7% of the abuse potential of the mothers were explained by four independent variables (family type, working status, perceived social support level and considering to be abused in childhood). In order to reduce the levels of abuse and increase the awareness of mothers, it is recommended that nurses, who are trained on child abuse and neglect, first provide training to mothers with extended or fragmented family type, the unemployed, and low perceived social support. / Amaç: Engelli çocuklar, akranlarına göre istismarla daha fazla karşılaşmasına karşın sınırlı sayıda çalışma engelli çocukları kapsamaktadır. Bu çalışmanın amacı, Down sendromlu çocuğu olan annelerin istismar potansiyeli riskini belirlemektir. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma, kesitsel bir tasarım kullanılarak İstanbul’da engelli çocuklar için özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde gerçekleştirildi. Veri toplama sürecinde 2 farklı form kullanılmıştır: Katılımcı Veri Toplama Formu ve Ebeveynler için Kötüye Kullanım Farkındalık Ölçeği. Verilerin değerlendirilmesi, bağımsız örneklem t-testi, Mann-Whitney U testi, Kruskal-Wallis H testi, Bonferoni düzeltmeli Mann-Whitney U testi ve çoklu regresyon analiziyle gerçekleştirilmiştir. Bulgular: Annelerin eğitim düzeyi, çocuk sayısı, aile tipi, mesleği, algılanan sosyoekonomik durumu, algılanan sosyal destek düzeyi ve çocukluğunda istismara uğradığını düşünme durumu ile Ebeveynler için Kötüye Kullanım Farkındalık Ölçeği puan ortalaması arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu tespit edilmiştir. Sonuç: Down sendromlu çocuğu olan annelerin istismar potansiyellerinin orta düzey olduğu belirlenmiştir. Annelerin istismar potansiyellerinin %53,7’si 4 bağımsız değişken (aile tipi, çalışma durumu, algılanan sosyal destek düzeyi ve annelerin çocukluğunda istismar edildiğini düşünme durumu) tarafından açıklandığı saptanmıştır. İstismar düzeylerini düşürmek ve annelerin farkındalığını artırmak için çocuk istismarı ve ihmali konusunda eğitim alan hemşirelerin, öncelikle geniş veya parçalanmış aile tipindeki, çalışmayan ve algılanan sosyal desteği düşük annelere eğitim vermesi önerilir.Publication Metadata only Determination of factors affecting school life of children aged 7-12 with Type 1 Diabetes: a sample of a university hospital(Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, 2024) İkiz, Hediye; N/A; Semerci, Remziye; School of NursingAim: This research aims to investigate the factors influencing the school experiences of children with Type 1 Diabetes. Material and Methods: The descriptive and cross-sectional study was conducted with 100 children aged 7-12, diagnosed with Type 1 diabetes mellitus. Research data was collected using the \"Diabetes Management at School: Child Questionnaire.\" Descriptive statistics and chi-square tests were used for data analysis. Results: There is a relationship between children's age and receiving assistance with insulin pump application at school (t=21.782, p<0.05). There was no significant relationship between children's HbA1c levels and missing school due to diabetes-related issues (t=0.410, p>0.05). A significant relationship was found between the age at first diabetes diagnosis and missing school due to diabetes- related issues (t=5.141, p<0.05). There is a significant relationship between children's HbA1c levels and experiencing failure at school due to diabetes (t= 16.504, p<0.05). A significant relationship exists between children's age at first diabetes diagnosis and experiencing failure at school due to diabetes (t=16.504 (p<0.05). Conclusion: 50% of those diagnosed with diabetes between ages 0-5 had to miss school due to diabetes-related reasons. 75% of those with poor HbA1c levels experienced failure at school due to diabetes. Children diagnosed with diabetes before the age of five experienced more failure at school. This study concludes that HbA1c level and age at diagnosis are significant factors affecting a child's school attendance and performance. Education planning for the child, family, and school personnel, active involvement of school nurses in education planning, and implementing education programs from the time of diagnosis are recommended./ÖZ Amaç: Bu araştırmanın amacı Tip 1 diabetes mellitus tanılı çocukların okul yaşantısını etkileyen faktörlerin incelenmesidir. Gereç ve Yöntemler: Tanımlayıcı ve kesitsel tipteki çalışma, Tip 1 Diyabet tanılı 7-12 yaşındaki 100 çocukla yürütüldü. Araştırma verileri “Okulda Diyabet Yönetimi: Çocuk Soru Formu” ile toplandı. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistikler ve ki-karetestleri kullanıldı.Bulgular: Çocukların yaşı ile okulda insülin pompa uygulamasında yardım alma durumu arasında bir ilişki vardır (t=21.782, p<0.05). Çocukların HbA1c düzeyi ile diyabete bağlı okula ara verme/devamsızlık yapma durumları arasında anlamlı bir ilişki yoktu (t=0.410, p>0.05). Çocukların ilk diyabet tanı alma yaşı ile diyabete bağlı okula ara verme / devamsızlık yapma durumları arasında anlamlı bir ilişki vardı (t=5.141, p<0.05). Çocukların HbA1c düzeyi ile diyabete bağlı okulda başarısızlık yaşama durumları arasında anlamlı bir ilişki vardı (t= 16.504, p<0.05). Çocukların ilk diyabet tanı alma yaşı ile diyabete bağlı okulda başarısızlık yaşama durumları arasında anlamlı bir ilişki vardı (t=16.504 (p<0.05). Sonuç: İlk diyabet tanısını 0-5 yaş arasında alanların %50’si diyabete bağlı olarak okula ara verme/devamsızlık yaptığı belirlendi. HbA1c düzeyi kötü olanların ise %75’ inin diyabete bağlı olarak okulda başarısızlık yaşadıkları belirlendi. İlk diyabet tanı alma yaşı beş yaşından daha erken olan çocukların okulda başarısızlık yaşama durumları daha fazla idi. Bu çalışma sonucunda HbA1c değeri ve tanı alma yaşının, çocuğun okula devamsızlık süresini ve okuldaki başarısını etkileyen önemli faktörler olarak belirlenmiştir. Çocuğa, aileye ve okul personellerine eğitim planlanması, eğitim programı ve danışmanlık konularında okul hemşirelerinin aktif rol alması ve eğitim programlarının tanı anından itibaren uygulanması önerilmektedir.Publication Metadata only Developing a scale for attitudes toward productivity(Hemşirelikte Araştırma Geliştirme Derneği, 2012) Baykal, Ülkü; N/A; Göktepe, Nilgün; Faculty Member; School of Nursing; 106155Objective: To develop a scale to determine nurses’ attitudes toward productivity based on employee productivity as there was no study found determining nurses’ attitudes and behaviors related to productivity in the nurses’ working environment. Method: The study design was methodological. The sample consisted of nurses working at seven hospitals in Istanbul. The research was conducted in two stages. In the first stage, in order to create a pool of items for “Attitude Scale on Productivity”, in-depth interviews were conducted with 21 nurses using a form created with the support of the literature and consisting of questions about how the nurses describe productivity, their opinions on productivity and unproductivity, and what their ideas were about issues such as factors affecting the their view. In the second stage, for validity and reliability, 600 nurses were included in the sample based on 10 times of the number of topics on the scale, and 54 nurses were included in the test-retest analysis sample. The data were collected after obtaining approval from the ethical committee and official approvals from relevant hospital administrations. The data were analyzed by Kendal’s W Coefficient of Concordance Analysis, Paired t test, Pearson’s Correlation Analysis, Exploratory Factor Analysis, and Cronbach’s Alpha Coefficient using SPSS Version 17. Results: A 58-item scale was drafted based on indepth interviews with 21 nurses and information from the literature. For the validity of the content, 15 experts were consulted and Kendall’s W analysis was suitable. Next, a pilot group of 20 people was used to determine whether the scale was understandable. While the test-retest analysis showed a positive and highly statistically significant relationship, the t-test results of the dependent groups showed no significant differences between the two measurements. The item-total score correlations were examined and 15 items under 0.30 were eliminated. As a result of factor analysis, 4 items at a factor load below 0.40 were eliminated, and the total number of items was reduced to 39. Exploratory analysis showed that 5 sub-groups emerged. Total Cronbach’s alpha coefficient in the scale was 0.88. In the sub-groups, Cronbach’s alpha coefficient was 0.81 for dedication to job, 0.76 for working conditions, 0.76 for demands of job, 0.73 for teamwork, and 0.64 for awarding. Conclusion: The study determined that the “Attitude Scale on Productivity” was valid and reliable. /Öz: Amaç: Hemşirelerin çalışma ortamında verimli olma, verimliliğe ilişkin tutum ve davranışlarını belirlemeye yönelik bir çalışmaya rastlanılmamış olması nedeniyle bu çalışmada, çalışan verimliliği temel alınarak hemşirelerin verimliliğe ilişkin tutumlarını belirlemeye yönelik bir tutum ölçeğinin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışma, metodolojik tasarımda gerçekleştirilmiştir. Örneklemi, İstanbul’daki yedi hastanede görevli hemşireler oluşturmuştur. Çalışma iki aşamada gerçekleştirilmiştir. Birinci aşamada “Verimliliğe İlişkin Tutum Ölçeği” madde havuzunu oluşturmak amacıyla literatür desteği ile oluşturulan ve hemşirelerin verimliliği nasıl tanımladıkları, verimlilik ve verimsizliğe ilişkin görüşleri, verimliliklerini etkileyen faktörler gibi konulardaki düşüncelerinin neler olduğuyla ilgili sorulardan oluşan görüşme formu kullanılarak 21 hemşireyle derinlemesine görüşme yapılmıştır. İkinci aşamada ölçeğin geçerlik-güvenirlik çalışması için ölçek madde sayısının 10 katı esas alınarak, 600 hemşire, test-tekrar test analizi için 54 hemşire örnekleme alınmıştır. Veriler; etik kurul onayı ve ilgili hastanelerden resmi onaylar alındıktan sonra toplanmıştır. Veriler SPSS 17 programı kullanılarak Kendall’s W İyi Uyuşum Analizi, Bağımlı gruplarda t testi, Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Analizi, Açımlayıcı Faktör Analizi, ve Cronbach Alfa katsayısı ile analiz edilmiştir. Bulgular: Derinlemesine görüşme yöntemi kullanılarak elde edilen veriler ve literatür doğrultusunda 58 maddelik ölçek taslağı oluşturulmuştur. Kapsam geçerliliği için 15 uzmandan görüş alınmış, ifadelerin anlaşılırlığı için 20 kişilik gruba pilot uygulama yapılmıştır. Test-tekrar test analizinde pozitif yönde, güçlü, istatistiksel olarak çok ileri düzeyde anlamlı bir ilişki olduğu; iki ölçüm arasında anlamlı farkın olmadığı belirlenmiştir. Madde toplam puan korelasyon değerleri incelenmiş, 0,30 altındaki 15 madde ölçekten çıkarılmıştır. Faktör analizi sonucunda faktör yükü 0,40’ın altındaki 4 madde çıkarılarak ölçek madde sayısı 39’a düşürülmüştür. Açımlayıcı faktör analizinde ölçek maddelerinin beş faktörde toplandığı, Cronbach alfa katsayısının ölçek toplamında 0,88, alt boyutlarda ise; mesleğe bağlılık için 0,81, çalışma koşulları için 0,76, işin talepleri için 0,76, ekip çalışması için 0,73 ve ödüllendirme için 0,64 olduğu bulunmuştur. Sonuç: Bu çalışmada “Verimliliğe İlişkin Tutum Ölçeği”nin geçerli-güvenilir bir ölçek olduğu belirlenmiştir.