Researcher: Bayrı, Buket Kitapçı
Name Variants
Bayrı, Buket Kitapçı
Email Address
Birth Date
3 results
Search Results
Now showing 1 - 3 of 3
Publication Metadata only The late Imperial Roman and Byzantine Foundation stories of Hadrianople/Adrianople(Trakya Üniversitesi, 2022) N/A; Bayrı, Buket Kitapçı; Researcher; Koç University Stavros Niarchos Foundation Center for Late Antique and Byzantine Studies (GABAM) / Koç Üniversitesi Stavros Niarchos Vakfı Geç Antik Çağ ve Bizans Araştırmaları Merkezi (GABAM); N/A; N/ABetween the 8th century BC and 6th century BC, the Greek communities left the Greek mainland and founded cities over a vast geography extending from the Black Sea to Spain. During the Archaic (BC 640-480), Classical (BC 480-323) and Hellenistic (BC 323- 31) periods, the Greek city-states made use of city foundation stories (ktisis) as a medium for creating an honorable identity for their cities. In the narratives, the founders of these cities (oikistes) are sometimes the first historical founder(s), or someone who rebuilt the city after natural disasters or negligence, or someone who changed the urban structure, or improved or changed the infrastructure or its demography. The most distinguished founders in these stories are the gods and goddesses who found a city and endow its independence. The foundation stories are most keen on narrating the role of these deities in the foundation of the cities. In the hierarchical order of the founding “fathers” the mythological characters who left the Hellenic/Greek mainland to found a Greek polis in other parts of the World, came after the gods and goddesses. During the Roman imperial period, the philhellene Roman emperors, who showed particular interest in Classical Greece, including in its language, its literary models and noble origins (eugeneia) of the cities, made use of the city foundation stories in order to politically and culturally integrate the east Roman cities within the Roman imperial world. Especially from Augustus (r. BC 27-14) until the Severan dynasty (AD 193-235), the emperors were declared as the founder (ktistes) of cities, thus bestowing cities honor and certain privileges. More generally in the East, the policies of Augustus and Hadrianus (r. AD 117-138) aimed at instituting local rights and privileges accounted for their frequently being designated city founders. There exists an imperial Roman foundation story of Hadrianople/Adrianople, modern city of Edirne, which lies 230 km northwest of Istanbul. This imperial Roman foundation story is then retold in three 10th-century Byzantine chronicles and then in a 14thcentury Byzantine martyrdom story. The article focuses on these imperial Roman and Byzantine foundation stories. / Öz: Milattan önce 8. yüzyıldan 6. yüzyıla kadar Grek topluluklar Balkan yarımadasının güneydoğusundaki Hellas anakarasından çıkıp Karadeniz’den İspanya’ya uzanan geniş bir coğrafyaya yayılarak buralarda şehirler kurdular. Arkaik (M.Ö. 640-480), Klasik (M.Ö. 5. yüzyıl-323) ve Helenistik (M.Ö. 323-31) dönemlerde şehir devletleri, kuruluş (ktisis) hikâyesi/efsanesi anlatılarından yararlanarak kendilerine onur duyacakları bir kimlik yaratmaktaydılar. Şehirlerin kurucu olarak adlandırdıkları kişiler (oikistes) şehrin ilk ve gerçek kurucusu olabileceği gibi, doğal bir felaket veya ihmalle yıkılmış bir yerleşimi yeniden inşa eden veya büyük ölçüde değiştiren veya en azından altyapıyı ve nüfusu değiştiren muhtelif kişiler de olabiliyordu. En seçkin kurucular, şehirlerin anlatmaktan asla vazgeçmediği, onlara kuruluşlarını bahşeden kurtarıcı tanrılardı. Kurucular hiyerarşisinde, tanrıların peşinden, farklı coğrafyalarda polis’i kurmak için Hellen anavatanını terk eden mitolojik kahramanlar gelmekteydi. Roma İmparatorluk döneminde Eskiçağ Grek dili, edebi modelleri ve antik kentlerin asil (eugeneia) köklerine hayranlık duyan “philhellene” Roma imparatorları bu kuruluş efsaneleri aracılığı ile özellikle İmparatorluğun doğusundaki kentleri Roma politik ve kültürel yapısına entegre etmeye çalıştılar. Diğer yandan özellikle imparator Augustus (hük. M.Ö. 27-14) ile Severus Hanedanlığı (M.S. 193-235) arasındaki dönemde Roma imparatorları, kendilerini şehir kurucuları (ktistes) olarak takdim ederek, kurucusu addedildikleri şehirlere ayrıcalık ve onursal haklar tanıdılar. İmparator Augustus ve Hadrianus (hük. M.S. 117-138) bu yerel hak ve ayrıcalıkları kurumsallaştırmaya çalıştılar. İstanbul’un 230 kilometre kuzeybatısında yer alan bugünkü adıyla Edirne şehrinin de Roma İmparatorluğu döneminde ortaya çıkan bir kuruluş hikâyesi bulunmaktadır. Bu kuruluş hikâyesi daha sonra 10. yüzyılda üç Bizans kroniğinde ve 14. yüzyılda bir Bizans şehitlik hikâyesinde tekrar edilmiştir. Makale Hadrianopolis / Adrianopolis şehrinin geç Roma İmparatorluğu ve Bizans dönemlerine ait kuruluş hikâyelerine odaklanmaktadır.Publication Metadata only The 10th International Congress of Byzantine Studies, Istanbul, September 15–21, 1955(Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kültür ve Sanat İşletmesi, 2019) N/A; Bayrı, Buket Kitapçı; Researcher; Koç University Stavros Niarchos Foundation Center for Late Antique and Byzantine Studies (GABAM) / Koç Üniversitesi Stavros Niarchos Vakfı Geç Antik Çağ ve Bizans Araştırmaları Merkezi (GABAM); N/A; N/AThe aim of this paper is to better understand the significance of International Congresses of Byzantine Studies within the Byzantine studies in general and the 10th International Congress of Byzantine Studies 1955-Istanbul, which has been overshadowed in memories by the most regretful events of 6–7 September, in particular. The paper briefly deals with the Byzantine studies and politics of culture in Turkey between 1926 and 1950s, which may have helped Istanbul’s election as the host of 10th International Congress. It focuses on the preparations for the 10th International Congress by the Turkish organizing committee and Turkish government, based on the minutes of the Grand National Assembly of Turkey and the archival documents of Cahide Tamer, and finally it discusses the 10th International Congress, members of the Turkish organizing committee, participants, papers, excursions, exhibitions, and publications. / Bu yazının amacı 1924 ile 1955 yılları arasında gerçekleşen uluslararası Bizans çalışmaları kongrelerinin Bizans çalışmalarındaki yerini, özellikle şimdiye kadar başlı başına bir araştırmanın konusu olmamış ve hatıralarda 6–7 Eylül 1955 olaylarının gölgesinde kalmış 10. Milletlerarası Bizans Tetkikleri Kongresi’ni ve kongrenin Türkiye’deki Bizans çalışmalarına olan etkisini incelemektir. Makale 1926 ve 1950 yılları arasında Türkiye’deki kültür politikalarına ve Bizans çalışmalarına, ikincil kaynaklar ve şimdiye kadar fazla incelenmemiş İstanbul Arkeoloji Müzeleri müdürü Aziz Ogan’ın arşivinden faydalanarak kısaca değinmektedir. Kongre hazırlıkları, organizasyon komitesi, kongre katılımcıları, sunulan tebliğler, kongre esnasında gerçekleşen geziler, sergiler ve katılımcılara sunulan yayınlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi tutanakları, yakın zamanda araştırmacılara açılan restoratör-mimar Cahide Tamer arşivi, gazete haberleri, kongre tebliğ kitap ve yayınları ve ikincil kaynaklar yardımıyla tanıtılarak bu az bilinen kongreye ve zamanına ışık tutulmaya çalışılmaktadır.Publication Metadata only Space, place and foundation stories of the cities in the land of Rome(Murat Serdar, 2020) N/A; Bayrı, Buket Kitapçı; Researcher; Koç University Stavros Niarchos Foundation Center for Late Antique and Byzantine Studies (GABAM) / Koç Üniversitesi Stavros Niarchos Vakfı Geç Antik Çağ ve Bizans Araştırmaları Merkezi (GABAM); N/A; N/AThe theories on space as being a multi-layered social construction have been influencing studies conducted in social sciences, especially the ones on literature, history, geography, theology and political science since 1960s. In the narrative historical sources such as chronicles, epics and hagiography, time and space (chronotrope) are the essential building blocks of the stories. Space in the historical sources is the container for the events and for the historical figures (factual or fictional) in which the characters may stand still or move. Space turns into a place through naming (toponym), manipulation of the landscapes (city architecture as well as arable land and social structures) and through telling stories about a particular place. This article examines Byzantine hagiography and Turkish Muslim epics in order to examine the way in which the cities of Byzantium (Diyar-ı Rum, Land of Rome) turn into “Turkish Muslim,” cities through toponymic changes and the creation of new foundation stories. / Öz: 1960’lı yıllardan itibaren, mekânın çok katmanlı sosyal bir kurgu olduğuna dair geliştirilen teoriler, edebiyat, tarih, coğrafya, teoloji ve siyaset gibi birçok sosyal bilim alanındaki araştırmaları etkilemiş ve etkilemektedir. Tarihsel araştırmalarda yararlanılan kronik, hajiografi ve epik gibi anlatımsal kaynaklarda, zaman ve mekân (chronotrope) hikâyelerin temel taşıyıcılarıdır. Mekân tarihsel kişilikler için kapsayıcı bir alan ve olayların geçtiği yerdir. Mekân incelemesi yalnızca tarihsel kaynaklarda belirli bir yerin incelenmesi olmayıp, kişilerin mekânlar arası hareketleri, içeride veya dışarıda tasvir edilmeleri ve bu hususlarla ilgili duygu ve düşüncelerini de içermektedir. Topophilia ve topophobia gibi kavramlar da kişilerin anlatı içerisinde bazı yerlerle ilgili arzu ve korkularına işaret eder. Bir mekânın yere dönüşmesi ve o alanda yaşayan kişilerin varoluş ve kimliklerini etkilemesi açısından mîmârî, peyzaj, toponimi ve belirli mekânlar hakkında anlatılan hikâyeler büyük önem taşır. Bu makalede temel olarak Müslüman-Türk epikleri ve Bizans şehitlik hikâyeleri incelenecektir. Müslümanlar tarafından Diyâr-ı Rûm, Rûm İli gibi isimlerle adlandırılan Bizans topraklarındaki şehirlerin on birinci yüzyıl ve sonrası “Türk Müslüman grupların” göçü, yerleşimi ve fetihleriyle paralel toponimisi ve şehirlerin yeni yaratılmış kuruluş hikâyeleri aracılığıyla Bizans şehrinden “Türk/Müslüman” şehrine âidiyet dönüşümü üzerinde durulacaktır.